369

Amerikada, Avrupada, yüzmilyonlarca hıristiyan, bütün devlet adamları, fen adamları, profesörler, kumandanlar, bu İncîllere inanmakda, hepsi her hafta kiliseye gidip tapınmakdadırlar. Türkiyede ba’zıları, islâm kitâblarını okumadıkları için ve islâmiyyetden haberleri olmadığı için, Avrupalıları, Amerikalıları taklîd etmeğe (ilericilik), müslimân olmağa (gericilik) diyorlar. Hâlbuki kendileri, fen, tıb, hesâb bilgilerinde ve teknolojide, Avrupalılar, Amerikalılar gibi çalışmıyorlar. Onların, yalnız kadın, kız, oğlan bir arada, çalgılı, kumarlı, içkili eğlenceler yapmalarını, pilajlarda şehvetlerine tâbi’ olmalarını ve geceleri radyolarını, televizyonlarını sonuna kadar açarak, komşuları râhatsız etmelerini ve gençlerin diz ile göbek arası açık top oynamalarını taklîd etmekdedirler. İslâmiyyet, nefsin bu taşkınlıklarını yasak etdiği için, müslimânlara gerici diyorlar. Bunlara göre, okuma yazma bilmiyen, ilmden san’atdan haberi olmıyan, fekat kendi taşkınlıklarına katılan her oğlan ve kız ilericidir. Aydın kimsedir. Üniversiteyi bitirmiş, ilm, san’at, ticâret sâhibi, ahlâklı, fazîletli, vergilerini veren, kanûnlara uyan ve herkese iyilik eden, hakîkî bir müslimân, bu taşkınlıklara katılmadığı için, gerici olmakdadır. Böyle ilericiler, aydın kimseler, gençleri fuhşa, tenbelliğe, dünyâda felâkete, âhiretde de sonsuz azâblara sürükliyorlar. Âile yuvalarının yıkılmasına sebeb oluyorlar. Kısacası, hıristiyanların yalnız sefâhetlerini, ahlâksızlıklarını taklîd edenlere aydın, ilerici dedikleri anlaşılıyor. Müslimânlar gibi, Cennete, Cehenneme inanan Avrupalılara, Amerikalılara da gerici demediklerine göre, müslimânlara, kendi ahlâksızlıklarına uymadıkları için gerici dedikleri anlaşılmakdadır. Bunlar, hiçbir dîne inanmadıkları için, Avrupalıların, Amerikalıların dîne bağlılıklarını da taklîd etmemekde, kendi ta’birlerine göre kendileri gerici olmakdadırlar. Bu kitâbımız, müslimânın aydın ve ilerici olduğunu, müslimân olmıyanın gerici olduğunu isbât etmekdedir.]

Cihâd farzının Îsâ aleyhisselâmın dîninde bulunmaması mevzû’una gelince, Îsâ aleyhisselâmın insanları dîne da’vet müddeti, üç sene gibi az bir zemân olduğu için, cihâd-i fîsebîlillah yapacak zemânı olamamışdır. Beş-on kişi ve birkaç kadın ile, Roma devletine karşı cihâd etmek, şübhesiz ki, mümkin değildir. Hattâ, Îsâ aleyhisselâm, yehûdîlerin kendi hakkında kötü niyyet sâhibi olduklarını öğrenince, çok telâşa düşmüşdü. Yakalanacağı akşamın gündüzünde, Luka İncîlinin yirmiikinci bâbının otuzaltıncı ve devâmındaki âyetlerde Îsâ aleyhisselâm, Eshâbına hitâben, (Şimdi kesesi olan onu alsın ve torbası olan da alsın ve olmıyan esvâbını satsın ve kılıç satın alsın) dedi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.