418

Şühûdâlem [âlemi görmek] mübtedî ve müntehîlerin nasîbidir. [Yolun başında ve sonunda olanların nasîbidir.] Yolun ortasında olanlar, sekr hâlindedir ve kendinden geçme erbâbıdır. 5/52.

● Şühûd, ilm ve söz etmek, bunların hepsi zıl mertebelerindedir. Evsâf ve ef’âl [vasf ve işler] mertebelerinde ve zât mertebesinde hayret ve cehlden gayri nesne yokdur. 5/87.

● Şühûd ve vüsûlün [görmek ve kavuşmanın] hakîkati âhıretde va’d edilmişdir. Dünyâda sizden ve bizden kulluk yapmamız istenmekdedir. 5/10.

● Şühûd, sâliklere, yâ âfâk aynasında veyâ enfüs aynasında zuhûr eder. Âfâkî şühûda, Ehlullah indinde mekân i’tibâr edilmez. Ve onun seyrine bu’d der bu’d [çok uzak] demişlerdir ki, vehmin dolaşdığı yerdir. İstenilen şeye kavuşmak, enfüse âiddir ki bu seyre kurb der kurb [yakının yakını] demişlerdir. Matlûbu bulmak âfâk ve enfüsün ötesidir. Ve bu ötelik [uzaklık], son derece yakınlık, i’tibâriyle olup, akl onu tasavvurdan âciz ve hayrândır. Ve hayâlin ve vehmin ulaşdığı yerden dahâ yüksekdir. 6/74.

● Şey’iyyet, sübûtî veyâ vücûdî olur. Vücûdî, şey’in merâtibinden bir mertebede avâlimden bir âlemde zuhûrîdir. Sübûtî, şey’in ilmde sübûtudir. Hâricde değildir. [Şey olmak iki dürlüdür. Sâbit olan şey, mevcûd olan şey. Mevcûd olan şey, hâricde bulunan şeydir. Sâbit olan şey ise, ilmde bulunan, hâricde bulunmıyan şeydir.] 4/230.[Se’âdet-i Ebediyye: 959.]

● Şey’in, diğer bir şey ile ittihâdı [Birşeyin başka bir şey ile birleşmesi,] birinci şeyin, ikinci şeyin hakîkati olmasını gerekdirmez. 4/88.

● Şey’in bir sıfatını bilmek, ilm, ol sıfat, vechedir, ol şeye değildir. [Şey’in bir sıfatını bilmek, şey’in kendisini bilmek değildir.] 5/1.

Şeyh Halîlullah, Muhammed Ma’sûm “kuddise sirruh”un mahdûmzâdeleridir [oğludur]. 5/140. [Kıyâmet ve Âhıret: 164.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.