ma’siyyet

İtâatsizlik, isyân. Günâh olan işler, Allahü teâlânın beğenmediği şeyler; Allahü teâlânın emrettiği şeyi yapmamak veya yasak ettiğini yapmak, haramlar. Allahü teâlânın yasak ettiği şeyler, günahlar.
Ma’siyet, insanı küfre sürükler. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma’sûmiyye)
Nefse sükûnet ve kalbe ferahlık veren iş, iyi iştir. Nefsi azdıran, kalbe heyecan veren iş ma’siyettir.(Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma’sûmiyye)
İyiler de, kötüler de, iyilik yapar. Fakat yalnız sıddîklar (iyiler), ma’siyetten sakınır. (İmâm-ı Rabbânî)
Ma’siyet yapınca, hemen tövbe etmelidir. Gizli işlenen günâhın tövbesi gizli, açık işlenen günâhın tövbesi de açık olur. Tövbeyi geciktirmemelidir. (Ma’sûm-i Fârûkî)
Ma’siyete tövbe etmemek, bu günâhı yapmaktan daha kötüdür. (Ca’fer bin Sinân)
Her izzet ve her nîmet, Allahü teâlâya itâat ve ibâdet etmekten; her kötülük ve sıkıntı da, ma’siyetten hâsıl olur. Herkese dert ve belâ, günâh yolundan gelir. Râhat ve huzûr da, itâat yolundan gelmektedir.(Ahmed bin Yahyâ Münîrî)
İnsanın günâhından korkması, tâat; korkmaması ise, ma’siyettir. En büyük günâh, bir ma’siyetin ma’siyet olduğunu bilmemektir. Bundan daha kötüsü, ma’siyet olan bir şeyi, tâat, Allahü teâlânın beğendiği şey olarak bilmektir. Onun için dînî bilgileri lâzım olduğu kadar mutlaka öğrenmelidir. (Ahmed bin Âsım Antâkî)
« Lügât'a Git