OĞUZ HÂN

“rahmetullahi teâlâ aleyh”: Eski türkler, şark ve garb türkleri diye ikiye ayrılmışdı. Şark türkleri, beş, garb türkleri, onbeş kabîle idi. Uygurlar şark, Oğuz ve Kırgızlar da, garb türklerinden idi. Hicretden beşbin sene önce, Hind, Îrân ve Irâka yayılmışlardı.

Oğuz türkleri hicretden binüçyüz sene önce, Oğuz hânın kumandasında, Şâma kadar gelmişdi. İslâmiyyet yayılınca, Mâverâün-nehr ve Buhârâ tarafları (Horâsân) emâretine verildi. Me’mûn halîfe tarafından buraya vâlî ta’yîn edilen Sâmân oğulları, sonra [261] de hükûmet kurdu. Merkezleri Buhârâ idi. Oğuz türkleri ve Selçuk türkleri, Abbâsî halîfesi Mutî’ zemânında [334] de müslimân oldu. Oğuzların en kıymetlisi, Kayı hânın kabîlesi idi. Bunun torunlarından Süleymân şâh, Cengiz zemânında Anadolu tarafına gelip, 626 [m. 1229] senesinde Fıratda boğuldu. Dört oğlu kaldı. Bunlardan Ertuğrul beğ, Cengizlerden uzaklaşmak için, kabîlesi ile Sivâs tarafına geldi. Bir tatâr ordusu ile, Selçuk sultânı Alâüddîn harb ediyordu. Selçuklulara yardım etdi. Sultân, Ertuğrul beğin Kayı hân kabîlesini Ankara civârına yerleşdirdi. Sonra, beşyüz kişi ile Söğüde yerleşdi. 680 [m. 1281] senesinde vefât etdi. Üç oğlundan küçüğü olan Osmân beğ, babası yerine emîr seçildi. 699 [m. 1299] da Osmânlı devletini kurdu.

533.

« Lügât'a Git