Reliable 5V0-31.23 Test Notes 🐒 5V0-31.23 Interactive Course 🏦 5V0-31.23 Interactive Course 🙊 Go to website 《 www.pdfvce.com 》 open and search for 《 5V0-31.23 》 to download for free 🐟Reliable 5V0-31.23 Test Price - search results

If you're not happy with the results, please do another search

Hakîkî ve gurûbî zemân birimleri birbirlerinin takrîben aynıdır. (1) Gurûbî zemâna göre zevâl vakti + Hakîkî zemâna göre gurûb vakti = 12 dir. Hakîkî gündüz uzunluğunun yarısı ile gece uzunluğunun yarısının toplamı, 12 hakîkî sâatdir. Ya’nî: (2) Hakîkî gece uzunluğunun yarısı + Hakîkî zemâna göre gurûb vakti = 12 dir. (1) ve (2) müsâvâtları karşılaşdırılınca: (3) Gurûbî zemâna göre zevâl vakti = Hakîkî gece uzunluğunun yarısı olur. Gurûbî zemâna göre zevâl vakti, sabâh gurûbî sâat 12 den hakîkî zevâl vaktine kadardır. Sabâh gurûbî 12 vakti, gece yarısından gündüz zemânının yarısı kadar sonradır. Tulû’ vaktinden kışın evvel, yazın sonradır. Sabâh nemâzının ve orucun evvel vakti, fecr-i sâdık vakti ile başlar. Bu vakt,...

...astronomide ve biyolojide keşf edilebilen kanûnlardaki, bağlantılardaki nizâm, akllara hayret vermekdedir. Darvin bile, (Gözün yapısındaki nizâmı, incelikleri düşündükçe, hayretden tepem atacak gibi oluyor) demek zorunda kalmışdır. Fen derslerinde okutulan bütün kanûnları, ince hesâbları, formülleri yaratan Allahü teâlâ, hiç noksan sıfatlı olur mu? Bundan başka, bu kemâl sıfatlarını, mahlûklarda da görüyoruz. Bunları mahlûklarında da yaratmışdır. Bu sıfatlar, kendisinde bulunmasaydı, mahlûklarında nasıl yaratabilirdi? Bu sıfatlar kendisinde bulunmasaydı, mahlûkları Ondan dahâ üstün olurlardı. Bu âlemleri yaratanda, bütün kemâl [üstün] sıfatların bulunması ve noksan sıfatlardan hiçbirinin bulunmaması lâzımdır. Çünki, noksan, kusûrlu olan, Hudâ, yaratıcı olamaz. Aklın gösterdiği bu delîlleri bir yana bırakırsak, Kur’ân-ı kerîmdeki âyet-i kerîmeler ve Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın hadîs-i şerîfleri de, Allahü teâlânın...

...Peygamberi olduğuna inananlar arasındaki münâkaşalar, bütün milletin efkârını karışdırdı. Devlet işleri de, sıhhatli bir şeklde yapılamaz hâle geldi. Bunun üzerine, İmperator Büyük Kostantin, bu karışıklıklara kat’î bir son verilmesi için, İznikde üçyüzyirmibeş târîhinde, büyük bir rûhban cem’iyyeti topladı. Bu meclisde, hıristiyan din adamlarının ileri gelenleri bulundu. Birçok konuşmalardan sonra, Atnâs tarafdârları gâlib geldi. Üçyüzondokuz papazın ittifâkı ile, Îsâ aleyhisselâmın Allahın biricik oğlu olduğu, Allahın sulbünden geldiği, Allahdan Allah, Nûrdan Nûr, Allah-ı hakîkînin, Allah-ı hakîkîsi olduğu ve Rûh-ül-Kuds ya’nî azîz rûhunda Allah olduğuna îmân etmek esâsları, kabûl edildi. Bu İznik konsilinin ahvâlini bildiren (Nicofor)târîhinin sekizinci kitâbının yirmiüçüncü faslında ve (Barunius) târîhinin birinci cildinde, (Aryüs tarafdârları ile Atnâs tarafdârlarının konuşmaları devâm ederken, meclis...

İki Fransız doktorudur. Birlikde (Formulaire medicales) doktorluk kitâbını yazdılar. 652....

...kanûnları, astronomi formülleri, fizyolojik fe’âliyyetler gibi ismler veriyoruz. Fen bilgisi demek, Allahü teâlânın yaratmış olduğu varlıkların düzenlerini, birbirlerine etkilerini, aralarındaki bağlılıkları, hesâbları araşdırmak, incelemek, böylece bunlardan fâidelenmek demekdir. Allahü teâlâ, cânlı cânsız bütün varlıkların düzenli, hesâblı olmalarını dilemiş ve dilediği gibi yaratmışdır. Böyle yaratmasına, maddeleri, kuvvetleri, enerjileri vesîle ve sebeb kılmışdır. Allahü teâlâ, insanların yaşamalarının da, düzenli ve fâideli olmasını dilemekdedir. Bunun için de, insanların irâdelerini vesîle ve sebeb kılmışdır. İnsan, birşey yapmak irâde eder, ister. Allahü teâlâ da isterse, o şeyi yaratır. İnsanların şahsî yaşamalarının ve âile yuvası kurmalarının ve sosyal hayâtlarının düzenli olması için, insanların iyi ve doğru ve fâideli şeyleri irâde etmeleri lâzımdır. İrâdenin, dileğin iyi olması için,...

Bugün yeni bilinen atom değişmelerinde ve çekirdek reaksiyonlarında, madde, element de yok oluyor. Enerjiye dönüyor. Âlemlerin, maddelerin böyle değişmeleri, birbirlerinden hâsıl olmaları, sonsuzdan gelemez. Bir başlangıcı olması, yokdan var edilmiş olan ilk maddelerden, elementlerden hâsıl olmaları lâzımdır. Âlemin mümkin olduğuna, ya’nî yok iken var olabileceğine başka bir delîl de, âlemin hâdis olmasıdır. Ya’nî herşeyin yok iken var olduklarını görüyoruz. Cismler yok oluyor. Bunlardan, başka cismler meydâna geliyor. Ancak, son kimyâ bilgimize göre, yüzbeş madde, kimyâ reaksiyonlarında, hiç yok olmuyor. Yalnız yapıları değişiyor. Radioaktif hâdiseler, elementlerin, hattâ atomların da yok olduklarını, maddenin enerjiye döndüğünü isbât etmişdir. Hattâ, Einstein[1] adındaki Alman fizikçisi, bu tehavvülün [değişmenin] riyâzî [matematik] formülünü ortaya koymuşdur. Cismlerin durmadan değişmeleri,...

...İyiyi kötüden ayıramaz. Allahü teâlâ merhamet ederek, bu işi kendi yapmakda, iyi işleri, Peygamberler vâsıtası ile bildirmekde ve bunları yapmağı emr etmekdedir. Zararlı şeyleri de bildirip, bunları yapmağı yasak etmekdedir. Bu emr ve yasaklara (Din) denir. Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği dîne,(İslâmiyyet) denir. Bugün, yeryüzünde, değişdirilmemiş, bozulmamış tek din vardır. O da, islâmiyyetdir. Râhata kavuşmak için, islâmiyyete uymak, ya’nî müslimân olmak lâzımdır. Müslimân olmak için de, hiçbir formaliteye, imâma, müftîye gitmeğe lüzûm yokdur. Önce kalb ile îmân etmeli sonra da, islâmiyyetin emr ve yasaklarını öğrenmeli ve yapmalıdır. Îmân etmek için, Kelime-i şehâdet söylemek ve ma’nâsını bilmek lâzımdır. Bu kelimenin ma’nâsına doğru inanmak için de, Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı kitâblarında bildirdikleri gibi inanmalıdır. Ehl-i...