Reliable 5V0-31.23 Test Notes 🐒 5V0-31.23 Interactive Course 🏦 5V0-31.23 Interactive Course 🙊 Go to website 《 www.pdfvce.com 》 open and search for 《 5V0-31.23 》 to download for free 🐟Reliable 5V0-31.23 Test Price - search results

If you're not happy with the results, please do another search

[Peşâver üniversitesi öğretim üyelerinden, Ülfet Azîz Essamed, 1399 [m. 1976] senesinde üçüncü baskısı Pakistânda yapılan, (A Comparative Study of Christianity and İslâm) ya’nî, (İslâmiyyet ile hıristiyanlığın mukâyesesi) ismli kitâbının, (Hıristiyan Akîdelerinin Kaynağı) kısmında diyor ki: (Îsâ aleyhisselâmın teblîg etdiği nasrânîlik ile, göğe yükseltilmesinden sonra te’sîs edilen ve çeşidli kiliselerin inandığı hıristiyanlık, birbirinden çok farklıdır. Îsâ “aleyhisselâm” Allahü teâlânın emrlerini, ümmetine teblîg eden ve onlara va’z ve nasîhat eden ve insan olan bir Peygamber idi. Ümmetinden, tevbe etmelerini ve eski, bozuk, kötü âdet ve alışkanlıklarından vazgeçmelerini istemişdi. Îsâ “aleyhisselâm” yeni bir dînin kurucusu değildi. Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atinin yenileyicisi idi. Îsevî dîni, va’z ve nasîhat idi. Bu dinde (Vaftîz) ve (İşâ-i Rabbânî) gibi,...

Şeyhaynın “radıyallahü teâlâ anhümâ” zühdleri ise, hilâfetlerini düzene koydu. İkinci yoldan deriz ki, zühd, nefsin istediğini yapmamakdır. İslâmiyyetin izn verdiği şey olsa da, yapmamakdır. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh”, halîfe olmak için çok kan dökülmesine sebeb oldu. Bu işinde elbet haklı idi ve islâmiyyetin izn verdiği işi yapdı. Fekat Şeyhayn “radıyallahü teâlâ anhümâ” zühdlerinden dolayı, halîfeliği istemediklerini söylediler. Şeyhayn “radıyallahü teâlâ anhümâ”, ilm sâhiblerine ve hilâfete hakkı olanlara hep tevâdu’ gösterdi. Zühd, az şeyle geçinmek ise, hazret-i Alînin “radıyallahü teâlâ anh” bu bakımdan da Şeyhayndan “radıyallahü teâlâ anhümâ” ileri olduğu söylenemez. İmâm-ı Ahmedin “rahime-hullahü teâlâ” kitâbında, Muhammed bin Kâ’b-ı Kurazî diyor ki, hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” (Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi...

Nebî ve Resûllerden ba’zıları dahâ üstündür. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde [Bekara sûresi 253.cü âyet-i kerîmede meâlen], (Bu Peygamberlerin bir kısmını, kendilerine verilen özellikler ile diğerlerinden üstün kıldık…) buyurmuşdur. Sülemî, (Hakâik)kitâbında şöyle yazmışdır: Sehl “rahimehullah” buyurdu ki, Peygamberlerden ba’zısının ba’zısından üstün kılınması, ma’rifet ve tâ’at husûsundadır. Cüneyd-i Bağdâdî “rahimehullah”, Temyîz ve sırrı saklamak bakımındandır, buyurdu. Ba’zı âlimler; cömerdlik ve ahlâk bakımından, ba’zıları ise hilm ve hilkatdendir, demişlerdir. Yine âlimlerden bir kısmı, bu üstünlük, sözüne güvenirlik ve tevekkül bakımından demişlerdir. Bir kısmı da nefsin hîlelerini ve şeytânın vesveselerini bilmek bakımındandır, demişlerdir. Fekat, Peygamberler hakkında bu bakımdan fazîletlidir diye ta’yîn etmek meşrû’ değildir. [Emânet, sıdk, teblîg, adâlet, ismet, fetânet, emnül-azl sıfatlarının bütün Peygamberlerde bulunduğuna...

Önce îmâna gelen sensin. Senin îmânın, hepimizin îmânından dahâ sâf oldu. Senin yakînin, dahâ kuvvetli, Allahdan korkun dahâ büyük oldu. Herkesden zengin, herkesden dahâ cömerd, sen idin. Resûlullaha en şefkatli, en yardımcı, sen idin. Resûlullah ile sohbetin, hepimizin sohbetinden dahâ iyi idi. Hayr sâhiblerinin birincisi sensin! Senin iyiliklerin, hepimizinkinden çokdur. Her iyilikde ileridesin. Resûlullahın huzûrunda, senin derecen en yüksek oldu. Ona en yakın, sen oldun. İkrâmda, ihsânda, güzel huylarda, boyda, yaşda, başda, Ona en çok benziyen, sen oldun. Allahü teâlâ sana, çok mükâfât versin ki, Resûlullaha herkes yalancı derken sen, doğru söylüyorsun, inandım dedin. Sen, Onun kulağı ve gözü gibi idin. Allahü teâlâ seni, Kur’ân-ı kerîmde (sıdk) ile şereflendirdi. Resûlullaha, en...

Peygamber efendimizin mensub olduğu kabîlenin adı. Peygamber efendimizin on birinci babası olan Kureyş’in (Fihr ibni Mâlik’in) çocukları ve torunları. Allahü teâlâ, İbrâhim aleyhisselâmın oğullarından İsmâil’i seçti. İsmâiloğullarından Kinâneoğullarını seçti. Kinâneoğullarından Kureyş’i seçti. Kureyş’ten Hâşimoğullarını seçti. Hâşimoğullarından Abdülmuttaliboğullarını seçti. Abdülmuttaliboğullarından da beni seçti.(Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Müslim) İsmâil aleyhisselâmın torunlarından olan Adnân’ın oğulları arasında Mudar ve Rebîa meşhûr oldu. Mudar oğullarından; Kinâne, Kureyş, Hevâzin, Sakîf, Temim, Müzeyne kabîleleri meydana geldi. Bunlardan Kureyş, Mekke’de yerleşmekle ayrıca şeref kazandı. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî) Peygamber efendimizin babası Abdullah, Kureyş kabîlesinin Hâşimoğulları kolundan, annesi Âmine Hâtun ise, Kureyş kabîlesinin Zühreoğulları kolundandır. Yâni baba ve anne tarafından Kureyşîdir.(Zerkânî, Abdülhak-ı Dehlevî) Arablar arasında cömertlik üstün bir vasıf olarak kabûl edilirdi. Hac...

Cömertlik. Başkasını, kendisine tercih etmek. Başkalarının işlerini düzeltmeye çalışmak ve faydasına koşmak. Fütüvvetin başka değişik târifleri de yapılmıştır. Bunlardan bâzıları şöyledir: Kendi nefsinde başkasının üzerine bir meziyet, üstünlük görmemek. Hatâlarını îtirâf edenleri affetmek, hiç kimseye şahsî düşmanlık beslememek. Ahlâk güzelliği. Dostların aybını örtmesi, bilhassa, düşmanlarının başına gelen belâlara sevinmekten sakınması fütüvvetin îcâblarından, gereklerindendir. (Er-Riyâdü’t-Tasavvufiyye) Fütüvvetin en üstünü, kemâli, kâinâtın efendisi, cezâ gününün şefâatçısı, sevgili Peygamberimize mahsûstur ki; o günde herkesin, “Nefsim! Nefsim!..” diyerek kendi hâlleriyle meşgûl ve telâş içinde oldukları o dehşetli günde; “Ümmetim! Ümmetim!” niyâzını, şefâat kapılarının anahtarı yapacak ve kalblerin mahşer korkusuyla müthiş bir ızdırap içinde titrediği o vakitte, aslâ kendisini düşünmiyerek, ümmetinin başları üstüne himâye kanatlarını açacak ve...

İnsanın yaratılışındaki huy, mîzâc, tabîat, karakter. Şu dört haslet kimde varsa o hâlis münâfıktır. Bunlardan bir tânesi kendisinde bulunan kimse, onu terk etmedikçe, kendisinde münâfıklıktan bir haslet bulunur. Birincisi emânete hıyânet etmek, ikincisi konuşunca yalan söylemek, üçüncüsü sözünde durmamak, dördüncüsü başkalarına devâmlı kötülük yapmak. (Hadîs-i şerîf-Tebyîn) Kimde şu dört haslet bulunursa, bu hasletler o kimseyi yüksek derecelere kavuşturur. Hem Allah katında, hem de insanlar yanında kıymeti çok olur. Birincisi hilm (yumuşaklık), ikincisi ilim, üçüncüsü cömertlik, dördüncüsü güzel ahlâk sâhibi olmak. (Cüneyd-i Bağdâdî) Türkleri maddeten yıkmak ve ezmek mümkün değildir. Çünkü Türkler, müslüman oldukları için çok sabırlı ve mukâvemetli (dayanıklı) insanlardır. Kuvvetli îmân sâhibidirler. Çok çalışkan ve zekîdirler. Bu hasletleri; dinlerine bağlılıklarından,...