Reliable 5V0-31.23 Test Notes 🐒 5V0-31.23 Interactive Course 🏦 5V0-31.23 Interactive Course 🙊 Go to website 《 www.pdfvce.com 》 open and search for 《 5V0-31.23 》 to download for free 🐟Reliable 5V0-31.23 Test Price - search results

If you're not happy with the results, please do another search

...18- Müslimânların çoğalmasına mâni’ olmak için, doğum sınırlandırılacak ve birden fazla evliliğe mâni’ olunacak. Evlenmeğe ba’zı şartlar konulacak. Meselâ, denilecek ki: Arab Îrânlıyla, Îrânlı arabla, Türk arabla evlenemez. 19- İslâmın yayılması ve müslimân olmıyanlara öğretilmesi fe’âliyyetleri kat’î sûretde men’ olunacak. İslâmın yalnız arabların dîni olduğu fikri yayılacak. Gerekçe olarak, Kur’ânda, (Bu senin ve kavmin için bir zikrdir) denildiği söylenecek. 20-Hayr müesseselerinin hudûdları daraltılacak ve devlete âid bir hâle getirilecek. Öyle olacak ki, kişi câmi’, medrese ve bunlara benzer hayr müesseseleri yapamaz hâle getirilecekdir. 21- Müslimânları Kur’ân hakkında şübheye düşürecek ve içinde noksanlık ve fazlalık bulunan tahrîf edilmiş Kur’ân tercemeleri hâzırlayıp, diyeceksiniz ki: (Kur’ân bozulmuş. Birbirini tutmuyor. Birinde bulunan âyet diğerinde bulunmuyor)....

(Ey Rabbimiz, bizi kendine müslimân kıl ve zürriyyetimizden kendine müslimân bir ümmet getir)[1], Ya’kûb Peygamberin ise, oğullarına, (Ancak ve ancak müslimân olarak ölünüz)[2], dediklerini nakl ediyor. 6- Kilise yapmanın harâm olmadığını, Peygamber ve Halîfeleri onları yıkmadığını, bil’aks onlara hurmet gösterdiğini ve Kur’ânda, (Allah insanların bir kısmını diğeriyle def’ etmeseydi[savmasaydı], manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allahın adı çok zikr edilen câmi’ler yıkılıp giderdi)[3] denildiğini, İslâmın ibâdethânelere hurmetkâr olduğunu, onları yıkmadığını, yıkanlara mâni’ olduğunu çokça söyleyeceksiniz. 7-(Yehûdîleri Arab yarımadasından çıkarınız) ve (Arab yarımadasında iki din olmaz)hadîsleri hakkında, müslimânları şübheye düşürecek ve (Bu iki hadîs doğru olsaydı, Peygamberin, biri yehûdî, biri de hıristiyan hanımı olmazdı ve Necran hıristiyanları ile anlaşma yapmazdı)[4] diyeceksiniz! — Kendilerine...

Va’z, ehl-i sünnet i’tikâdında olan bir müslimânın, ehl-i sünnet âlimlerinden birinin, bir kitâbına bakarak okuduğu veyâ ezberden söylediği bir sözünü açıklaması demekdir. Mezhebsizlerin, ingiliz câsûslarının ve misyonerlerin konuşmalarına va’z denmez, nutuk ve konferans vermek denir. Câmi’lerde nutuk ve konferans vermek ve bunları dinlemek câiz değildir. Ehl-i sünnet âlimlerinin her sözü, Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerin tefsîrleri, îzâhlarıdır.] 3- Cihâdın muvakkat bir farz olduğunu, vaktinin son bulduğunu telkîn edeceksiniz. 4- Şî’îlerin kalblerinden, kâfirlerin necs olduğu fikrini çıkaracaksınız. Kur’ânda, (Kendilerine kitâb verilenlerin yiyeceği sizin için halâl olduğu gibi, sizin yiyeceğiniz de onlar için halâldir)[1] denildiğini, Peygamberin Safiyye isminde yehûdî ve Mâriye isminde hıristiyan bir hanımı olduğunu, Peygamberin hanımının necs olamayacağını söyleyeceksiniz[2]. 5- Müslimânlara,...

...Bu işlerle vazîfeli ingiliz câsûslarını, gizli ve açık olarak korumak, onlardan müslimânların eline geçenleri kurtarmak için, her çeşid masrafı yapmak lâzımdır. 11- Fâizin her şeklini yaymak lâzımdır. Zîrâ fâiz, millî ekonomiyi harâb etdiği gibi, müslimânları, Kur’ânın ahkâmına karşı gelmeğe de alışdırır. Zîrâ insan, bir kanûnun bir maddesini ihlâl edince, artık diğer maddelerini de ihlâl etmesi kolay olur. Onlara, fâizin kat kat olanının harâm olduğunu, çünki Kur’ânda, — [1] İbâdet, yalnız nemâz, oruc, hac değildir. Dünyâ işlerini, Allahü teâlâ emr etdiği için ve islâmiyyete uygun olarak yapmak hep ibâdetdir. Fâideli işleri yapmak için çalışmak çok sevâbdır. [2] Kendilerine medenî diyen ve insan haklarını dillerinden düşürmiyen ingilizlerin müslimânlara karşı hâzırladıkları vahşete, zulmlere bakınız!...

6- Adam öldürenleri i’dâm etmek maddesini kanûnlardan çıkarmak. [Adam öldürmeğe, eşkiyâlığa karşı tek çâre i’dâm cezâsıdır. İ’dâm cezâsı olmadıkca, anarşi, eşkiyâlık önlenemez.] Yol kesici ve hırsızları cezâlandırmakdan hükûmeti alıkoymak ve yol kesicileri silâhlandırarak, bu işi yapmalarını teşvîk etmek ve yolların emniyyetsizliğini devâm etdirmek. 7- Şu şeklde, onların hastalık içinde yaşamalarını sağlayabiliriz: Her şey Allahın kaderi ile olur. Tedâvînin iyileşmede hiçbir te’sîri yokdur. Allah Kur’ânda, (Rabbim beni yidirir ve içirir. Hasta olduğum zemân da, O bana şifâ verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek Odur)[2] dememiş mi? Öyleyse, Allahın irâdesi dışında kimse, ne şifâ bulur ve ne de ölümden kurtulur[3]. — [1] Hazret-i Muâviye, hazret-i Hasenin bî’at etmesi ile, meşrû’ halîfe oldu. (Hak...

...anladım. Sekreter, bana dedi ki: (Buna benzer diğer odalarda, şu anda sömürdüğümüz veyâ sömürmeyi plânladığımız devletler için de, böyle masalar vardır.) Sekretere, (Bu kadar titiz ve muktedir adamları nerden buluyorsunuz?) dedim. Cevâben: (Bütün dünyâ ülkelerindeki ajanlarımız, devâmlı bize ma’lûmât veriyorlar. Gördüğün bu temsîller, işlerinde mütehassısdırlar. Tabîîdir ki, sen falanca adamın bildiği bütün özel bilgilerle donatılırsan, onun gibi düşünebilir ve onun verdiği hükmleri verebilirsin. Zîrâ, artık sen, onun nümûnesi mesâbesindesin) dedi. Sekreter, sözüne devâm ederek, (Bu, Nezâretimizin sana söylememi emr etdiği birinci sır idi. İkinci sırrı da bir ay sonra, bin sahîfelik kitâbı iâde etdiğinde söyliyeceğim) dedi. Ben kitâbı, kısm kısm başdan sonuna kadar i’tinâ ile okudum. Bu sâyede, Muhammedîlerle alâkalı ma’lûmâtım...

...dünyâ hayâtında eşyâyı hissetme ve görme olduğu hâlde, niçin mümkin değildir ki, devâmlı ve kavî olan âhıret hayâtında o iki parça sinire bir kuvvet ihsân ede ki, karşısına ve hizâsına gelmeden, her cihetde ve cihetsiz olarak, kişiyi görücü eyleye. Her şeyi yaratan Allahü teâlâ mertebelerin en yücesindedir. Ba’zı mekân ve zemânda, ba’zı hikmet ve fâideler vâsıtasıyla, hizâya gelme şartı ve cihet ta’yînine riâyet edilmişdir. Diğer ba’zı mekân ve zemânlarda dahî bu şarta i’tibâr olunmayıp, bu şart hâsıl olmadan, rü’yet hâsıl olmuşdur. Bunun gibi rü’yetde, karşı karşıya gelmek şart olsa, gerekdir ki, gören tarafda dahî şart ola. Netîce i’tibâriyle, Hak teâlâ eşyâyı görmez. Bu sûretde, Kur’ândaki naslara muhâlefet vardır. Ve bu i’tirâz,...