1249

45 — YİMEK, İÇMEK ÂDÂBI

Yimeğe ve içmeğe başlarken, (Besmele) okumalıdır. Yimek ve içmek sonunda (Elhamdülillah) demelidir. Bunları söylemek ve yimekden önce ve yimekden sonra el yıkamak ve sağ el ile yimek ve sağ el ile içmek sünnetdir. [Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” yimekden sonra okuduğu ve okunmasını emr etdiği düâlar, (Şir’at-ül-islâm) şerhinde ve (Mevâhib-i ledünniyye)de yazılıdır.] Yimekden evvel el yıkarken, önce gençler, yimekden sonra, önce yaşlılar yıkar. Yimekden sonra elleri kâğıda silmek câiz olmadığı, (Fetâvâ-yı Hindiyye) beşinci cüz’de yazılıdır. Herkese hâtırlatmak için Besmele, yüksek sesle söylenebilir.

Önce el kurulanmaz. Yimekden sonra yıkayınca bezle silip kurulanır. Önce el yıkarken ağzı da yıkamak sünnet değildir. Fekat cünübün, ağızını yıkamadan yimesi mekrûh olup, hâizin mekrûh değildir. Tuzluğu, tabağı ekmek üstüne koymak, elini, bıçağı ekmeğe silmek mekrûhdur. Bu ekmek yinirse, mekrûh olmaz. Otururken birşeye dayanmak ve başı açık yimek câizdir. [1] Ekmeğin içini yiyip kabuğunu bırakmak, pişkin yerini yiyip, gerisini bırakmak isrâfdır. Kalanı başkası veyâ hayvan yirse isrâf olmaz. Tabağın kenârından yimek, kendi önünden yimek, sağ ayağı dikip, sol ayak üstüne oturmak sünnetdir. Çeşidli meyve bulunan tabağın orta tarafından almak câizdir. [Fekat, başkasının önünden almak yine câiz değildir.] Çok sıcak şey yimemeli ve koklamamalıdır. İmâm-ı Ebû Yûsüf, buna sessiz üflemek câizdir dedi. Yirken hiç konuşmamak mekrûhdur. Ateşe tapanların âdetidir. Neş’eli konuşmalıdır. Tuz ile başlamak ve bitirmek sünnetdir ve şifâdır. [İlk ve son lokma ekmekle yapılır ve ekmekdeki tuza niyyet edilirse, bu sünnet yerine getirilmiş olur.]

Parmakları yıkamadan önce veyâ bez ile silmeden önce yalamak sünnetdir.

(Şir’at-ül-islâm) kitâbında diyor ki, yime ve içme bilgisini öğrenmek, ibâdet bilgisini öğrenmekden önce gelir. Buğday ekmeğine arpa karışdırmak sünnetdir ve bereketlidir. İslâmiyyetde, önce çıkan bid’atden biri, doyuncaya kadar yimekdir. Hergün et yimek, kalbe sıkıntı verir. Melekler sevmez. Eti az yimek ise ahlâkı bozar. Sofra, ya’nî yaygı üstünde yimek ve bunu yere sermek hoş olur. Sofra, deriden olur. Mendil üzerinde yimek, eski acemlerin âdetidir. Bitkisel yemek çok iyidir. Nebâtî yemek bulunmıyan sofra aklsız ihtiyâra benzer. İmâm-ı Ca’fer-i Sâdık buyurdu ki, (Malı ve evlâdı çok olmak istiyen bitkisel yemek çok yisin!). Önce sofraya oturmalı, yemeği sonra getirmelidir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Ben kulum. Kullar gibi, yere oturup yirim) buyurdu. Acıkmadan yimemeli, doymadan kalkmalı, şaşacak şey olmadan gülmemeli, gündüz [sünnet olan (Kaylûle)den fazla] uyumamalıdır. Hadîs-i şerîfde, (İyiliklerin başı açlıkdır. Kötülüklerin başı toklukdur) buyuruldu. Yemeğin tadı, açlığın çokluğu kadar artar. Tokluk, unutkanlık yapar. Kalbi kör eder, alkollü içkiler gibi, kanı bozar. Açlık, aklı temizler, kalbi parlatır. Fâsıklarla [kötülerle] birlikde yimemeli, içmemelidir. Kaynar yemekleri, örtülü olarak soğutmalıdır. Sabâh ve akşam yimelidir. Hadîs-i şerîfde, (Sağ el ile yiyiniz. Sağ el ile içiniz) buyuruldu. Üç parmakla yimek sünnetdir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, ekmeği sağ eli ile alır, sonra karpuzu sol eli ile yirdi. Ekmeği bir eli ile değil, iki eli ile koparmalıdır. Lokma küçük olmalı ve iyi çiğnenmelidir. Sağına, soluna, havaya bakmamalı, lokmasına ve önüne bakmalıdır. Ağzını çok açmamalıdır. Sofrada elini, üstüne, başına sürmemelidir. Öksüreceği ve aksıracağı zemân, başını geriye çevirmelidir. Ekmek bıçakla kesilebilir. Dilimler bıçakla lokma yapılmaz. Eti bıçakla değil, el ile parçalamalıdır. Küflü ekmek, kokmuş yemek ve su mekrûhdur.

Çağırılmayan sofraya oturmamalıdır. Sofrada herkesden çok yimemelidir. Karnı doyunca, bunu günâh işlemekde kullanmamak için düâ etmelidir. Bunun kıyâmetdeki hesâbını düşünmelidir.

1. Hediyyet-ül-mehdiyyîn 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.