Ancak, esîrlerin alınıp satılmasına cevâz vermiş, müsâade etmişdir. Fekat hıristiyanlığın rûhu buna temâmen muhâlif olup, hâkim olduğu her yerde esîrlik, kölelik müessesesini lağv etmekdedir) demekdedirler.
CEVÂB: Papazların bu i’tirâzı, sâdece islâm dînine mahsûs olmayıp, Îsâ aleyhisselâmın temâm etmeğe me’mûr olduğu, Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atine de şâmildir. Bunun için, kendilerinin hıristiyan olmalarından şübhe edilir. Çünki, köleliğin yasaklanmasına dâir, mevcûd İncîllerde tek bir harf dahî yokdur. Bunun için,Îsâ aleyhisselâmın şerî’atinde de, tabîî olarak mûsevîlikdeki hükmün devâm etmesi îcâb eder. Fekat bu papazlar, yeni fikrler ile yetişmiş Avrupalılardan oldukları için, köleliği insanlığa muhâl görüyor ve kaldırılmasını arzû ediyorlarsa, bu işe dinleri karışdırmayıp, sâdece aklen köleliğin, esîrliğin kötülüğünden bahs etmeleri îcâb ederdi. Bunun için, papazların bu i’tirâzları dînî mes’elelerden olmadığı için, cevâb vermek îcâb etmez. Ancak, islâmiyyetde mevcûd olan kölelik ile, hıristiyanların bildikleri kölelik arasında olan farkı anlatmak fâideli olacakdır. Bu husûsu kısaca bildirelim:
Herkesin ma’lûmu olduğu üzere, kölelik müessesesi insanlığın yeryüzünde zuhûrundan beri mevcûddur. Her millet esîrleri hakkında kötü muâmelelerde bulunmuş ve hiç bir milletde, köle ile efendisi arasındaki hukûk, müsâvî tutulmamışdır. Eski yunanlıların buna dâir muhtelif kanûnları hâlâ kitâblarda yazılıdır. Romalılarda ise, köleler için tatbîk edilen şiddet, zulm, tahkîr ve vahşîlikler, hiç bir milletde görülmemişdir. Buna âid olan tafsîlâtlı kanûnlar, kitâblarında yazılmışdır. Yine Asya ve Afrikada çok eski zemânlardan beri, bu âdet mevcûd idi. Köle ticâretinin en çok kârcısı, Avrupalılar olmuşdur. Bu ticârete, ilk olarak, mîlâdî ondördüncü asrda, Portekizliler başlamışdır. Dahâ sonra Amerika keşf olununca, misyoner papazlar, bir yandan Amerikanın yerli ehâlîsi olan kızılderilileri yok ederek Amerika topraklarını boş bırakıyor, bir yandan da Portekizliler, İngilizler ve Fransızlar, Afrikadan zencîleri kaçırıp, gemilerine yükleyerek Amerika esîr pazarlarında köle diye sürü hâlinde satıyor ve milyonlarca para kazanıyorlardı. Hattâ, bu çâresiz insanları doldurdukları gemiler, husûsî sûretde yapılıp, ambarlarına birbiri üzerine bu zevallılar dolduruluyordu. Nefes alamıyarak, yolculuk esnâsında, yarısından fazlası ölüyordu. Fekat, kalanları ile arzû etdikleri ticâreti yapmakdaydılar. Zencîlerin bu zillete dayanamayıp, geminin ambarında isyân etdikleri de oluyordu. Bu hâlin vukûunda, esîrleri yukarıdan silâh ile öldürmek için, güverte tahtasında mazgal delikleri bırakılıyordu.