415

Yûsüf Nebhânî, (Şevâhid-ül-hak) kitâbının çeşidli yerlerinde bunlara cevâb vermekdedir. Sekseninci [80] sahîfesinde diyor ki: İmâm-ı Zeynel’âbidîn “radıyallahü anh”, Resûlullahın mubârek kabrini ziyâret etmeği yasak etmemişdir. İslâmiyyete uygun olmıyan, saygısızca yapılan ziyâreti yasak etmişdir. Torunu imâm-ı Ca’fer Sâdık, Hucre-i se’âdeti ziyâret eder, Ravda tarafındaki direk yanında durup, Resûlullaha selâm verirdi ve mubârek başı buradadır derdi. (Kabrimi bayram yapmayınız!) demek, ziyâretinizi bayram gibi belli zemânlara bırakmayın! Her zemân ziyâret ediniz demekdir. 88. ci ve 106. cı sahîfelerinde diyor ki: Ebû Abdüllah Kurtubî (Tezkire)sinde buyuruyor ki, Resûlullaha ümmetinin amelleri her sabâh ve her akşam bildirilir. 89. cu ve 116. cı sahîfelerinde diyor ki: Halîfe Mensûr, Resûlullahı ziyâret ederken, imâm-ı Mâlike sordu: Yüzümü kabre karşı mı, kıbleye karşı mı döneyim? İmâm-ı Mâlik buyurdu ki: Yüzünü Resûlullahdan nasıl ayırabilirsin? O “sallallahü aleyhi ve sellem” senin ve baban Âdemin afv olmasına vesîledir. 92. ci sahîfede diyor ki: (Kabrleri ziyâret ediniz!) hadîs-i şerîfi emrdir. Ziyâret yaparken harâm işlenirse, ziyâret yasak edilemez. Harâmı yapması yasak edilir. 98. ci sahîfesinde diyor ki: İmâm-ı Nevevî(Ezkâr) kitâbında (Resûlullahın ve Sâlihlerin kabrlerini çok ziyâret etmek ve her ziyâretde kabr başında çok durmak sünnetdir) buyurmakdadır. 100. cü sahîfede diyor ki: İbni Hümâm (Feth-ul-kadîr) kitâbında, Dâr-ı Kutnînin ve Bezzârın bildirdikleri hadîs-i şerîfi yazıyor. Bu hadîs-i şerîfde, (Başka bir iş görmeyip, yalnız beni ziyâret için gelene, kıyâmet günü şefâ’at etmek, üzerimde hakkı olur) buyuruldu. 118. ci sahîfede buyuruyor ki, (Allahü teâlâ Evliyâya kerâmet vermişdir. Öldükden sonra da tesarruf ederler. Bunları Allahü teâlâya vesîle etmek câizdir. Evliyânın öldükden sonra da kerâmetleri çok görülmüşdür. Fekat, islâmiyyete uygun olarak istigâse etmelidir. Câhillerin, dilediğimi verirsen veyâ hastamı iyi edersen, sana şu kadar……….. vereceğim demesi câiz değildir. Fekat, buna küfr, şirk denilemez. Çünki, çok câhil olan da, Velînin îcâd edeceğini düşünmez. Velîyi, Allahü teâlânın îcâd etmesine vesîle etmekdedir. Onun Allahü teâlânın sevgili kulu olduğunu düşünmekdedir. Dileğimi yapmasını Allahdan iste, Allahü teâlâ, senin düânı red etmez demekdedir. Çünki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Aşağı, değersiz sanılan çok kimseler vardır ki, onlar Allahü teâlânın sevgili kullarıdır. Birşeyi yapmak dileseler, Allahü teâlâ o şeyi, elbet yaratır) buyurdu.)

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.