481

(Bid’at), sünnete [ya’nî, Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği din bilgilerine] muhâlif olan, ters düşen, din câhillerinin, boş kafalarından çıkan i’tikâd ve amel ve sözler demekdir. Allahü teâlâ, kullarını kendisine ibâdet etmek için yaratdı. İbâdet, züll ve zillet demekdir. Ya’nî, insanın Rabbine, ma’bûdüne, hakîr olduğunu, âciz, muhtaç olduğunu göstermesidir. Bu da, her aklın, nefsin ve âdetlerin güzel ve çirkin dediklerine uymayıp, Rabbin güzel ve çirkin dediklerine teslîm olmak ve Rabbin gönderdiği Kitâba ve Peygamberlere inanmak ve bunlara tâbi’ olmak demekdir. Bir insan, bir işi, Rabbinin izn verdiğini düşünmeden, kendi görüşü ile yaparsa, Rabbine kulluk yapmamış, müslimânlığın îcâbını yerine getirmemiş olur. Bu iş, i’tikâdda, inanmakda ise ve inanılması lâzım olduğu sözbirliği ile bildirilmiş olan şeylerden ise, bu inanışı (Küfre sebeb olan Bid’at) olur. Bu iş, i’tikâdda olmayıp da, yalnız dinden olan sözde ve işde kalırsa, fısk, büyük günâh olur. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir kimse, dinde birşey meydâna çıkarırsa, bu şey red olunur.) Bu hadîs-i şerîf gösteriyor ki, dinden olmıyan bir i’tikâd, bir söz, bir iş, bir hâl ortaya çıkarılır ve bunun din ve ibâdet olduğuna inanılırsa, yâhud islâmiyyetin bildirmiş olduklarında bir ziyâdelik veyâ noksanlık yapılırsa ve bunu yapmakda sevâb beklenirse, bu yenilikler, değişiklikler, (Bid’at) olur. İslâmiyyete uyulmamış, ona îmân edilmemiş olur. Dinde, ibâdetde olmayıp, âdetde olan yenilikler, ya’nî yapılırken sevâb beklenilmiyen değişiklikler bid’at olmaz. Meselâ, yimekde, içmekde, binme ve taşıma vâsıtalarında, binâlarda yapılan yenilikleri, değişiklikleri dînimiz red etmez. [Bunun için, masada, ayrı tabaklarda, çatal kaşık ile yimek, otomobile, tayyâreye binmek, her çeşid binâ, ev ve mutfak eşyâsı kullanmak ve bütün fen bilgileri ve fen âletleri, fen işleri dinde bid’at değildir. Bunları yapmak ve fâideli yerlerde kullanmak câizdir. Hattâ, farz-ı kifâyedir. Meselâ radyo, ho-parlör, elektronik makinalar yapmak ve bunları ibâdetlerin dışında kullanmak câizdir. Ho-parlörü dünyâ işlerinde kullanmak câizdir. Fekat, ho-parlör ile ezân, Kur’ân-ı kerîm, mevlid okumak, ibâdeti değişdirmek olur, bid’at olur. Ezânın uzaklardan işitilmesi için ho-parlör kullanmamalı, her mahalleye câmi’ler yapmalı, her mahalle câmi’indeki müezzin efendiler ayrı ayrı ezân okumalıdır.]

Enes bin Mâlik “radıyallahü anh”, birgün ağlıyordu. Sebebi soruldukda, (Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” öğrendiğim ibâdetlerden, değişdirilmemiş bir nemâz kalmışdı. Şimdi, bunun da elden gitdiğini görüyor, bunun için ağlıyorum) dedi. Ya’nî, şimdiki insanların çoğu, nemâzın şartlarını, vâciblerini, sünnetlerini, müstehablarını yerine getirmiyor, mekrûhlarından, müfsidlerinden, bid’atlerinden sakınmıyorlar.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.