481

Buldum, buldum, Osmânlıların zaferden zafere ulaşmalarının sebebini ve bunları durdurma çâresini buldum, diyor ve şöyle anlatıyordu: Osmânlılar, aldıkları esirlere hiç kötülük yapmıyor, kardeş gibi davranıyorlar. Hangi milletden , hangi dinden olursa olsun, küçük çocukların zekâlarını ölçüyorlar. Keskin zekâlı çocuklar seçilerek, sarâydaki (Enderûn) denilen mekteblerde, değerli öğretmenler tarafından okutuluyor. İslâm bilgileri, İslâm ahlâkı, fen, kültür dersleri verilerek, kuvvetli, başarılı müslimân olarak yetişdiriliyorlar. Osmânlı ordularını zaferden zafere ulaşdıran değerli kumandanlar ve Sokullular, Köprülüler gibi seçkin siyâset ve idâre adamları, hep böyle yetişdirilen keskin zekâlı çocuklardı. Osmânlı akınlarını durdurmak için, bu Enderûn mekteblerini ve bunların kolları olan medreseleri yıkmak, müslimânları ilmde, fende geri bırakmak lâzımdır).

Mithat Beyin bu sözleri ve Osmânlı târîhindeki acı ve yürekler yakıcı olaylar gösteriyor ki, İngiliz sefîrinin bu teklîfi çok doğru görülerek, Avrupada İskoç ve Pâris mason locaları harıl harıl çalışmağa başladılar. Müslimânları aldatmak, medreselerden, mekteblerden ilmli, fenli din adamları ve idâreciler yetişdirilmesini önlemek için plânlar hâzırlandı. Câhil bırakılan gençler, Avrupada dinsiz yapıldı. Zevk ve sefâhete alışdırıldı. Yalancı etiketler, diplomalar verilerek anavatana gönderilen fen adamı şeklindeki sinsi düşmânlara, (Fen yobazı) denir. Böyle diplomalı yobazlar, masonların çok kurnâz ve milyonlar harc ederek çevirdikleri dolapları ile, Osmânlı devletinde iş başlarına getirildi. Meselâ mason olan Mustafâ Reşid Pâşa, Fuad Pâşa ve benzerleri, medreselerden fen derslerini kaldırdılar. Mithat Pâşa, Tal’at Pâşa din derslerini de azaltdılar. Fâtih Sultan Muhammed Hân zemânında medreselerde okutulan din ve fen bilgileri pek yüksek idi. Tanzimatdan sonra ve hele ittihâdcılar zemânında çok aşağı oldu. İslâm düşmânları, pek sinsi, iki yüzlü davranarak başarı sağladılar. Hele Mithat Pâşa, kıyasıya saldırmağa, çok acı plânları ile islâmı ve Kur’ânı yok etmeğe hâzırlanmışdı. Sultan İkinci Abdülhamid hânın kuvvetli îmânı ve keskin zekâsı, müslimânlara ve islâmiyyete saplanmak istenen bu zehrli hançere karşı çelik bir kalkan gibi dikilmeseydi, düşmanların imhâ plânları, müslimânları ezecekdi. Türkiye Târîhinde bu yazımızın çeşidli vesîkaları vardır.

Din düşmânları, islâmiyyeti ve müslimânları yok etmeğe çalışıyorlar. Komünistler, her dürlü propaganda yolları ile, iğrenç yalan ve iftirâlar söyliyerek, çok vahşi ve barbarca işkenceler yaparak saldırıyorlar. Bu alçak saldırılarını müslimânlar görüyor, anlıyor, onlara aldanmıyorlar. Masonlar ise, sinsi, tatlı sözle, güler yüzle ve para yardımı yaparak, okşayarak, İslâma saldırıyorlar.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.