593

Her mahlûk, yâ cevherdir, yâhûd arazdır. Varlıkda kalabilmesi için, başka bir mahlûka muhtâc değilse, kendi kendine var ise, buna (Cevher) denir. Varlıkda başka bir şeye muhtâc ise,(Araz) veyâ (Sıfat) denir. Madde ve cism, birer cevherdir. Bir cismin rengi, kokusu, şekli ise arazdır, özellikdir. Renk, cism ile vardır. Cism olmazsa, renk olamaz. Cevher, iki dürlüdür. Biri(Mücerred), ya’nî maddî olmıyan varlıkdır. Ağırlığı, şekli, rengi ve his organlarına te’sîri yokdur. İkincisi maddedir. Mücerred olan cevher, his organları ile duyulmaz, parçalanamaz. Akl ve rûh böyledir. Madde ise, his olunur ve parçalanabilir. Cism, maddenin şekl almış hâlidir. Rûhun cevher olduğu birçok şeklde isbât edilmişdir. En basît yol şöyledir ki, araz ya’nî hâssa, bir cevher üzerinde bulunur. Cevher, arazı taşımakdadır. His olunan, düşünülen herşeyi rûh almakda, taşımakdadır. Bunun için kalb ve rûh, cevherdir, araz değildir. Araz, araz üzerinde de bulunabilir diyerek, meselâ sür’at, ya’nî hız, hareketde bulunur diyerek, bu isbâtı kabûl etmiyenler de vardır.

3 -Kalb ve rûh, basîtdir. (Basît) demek, parçalanamaz, ayrılamaz demekdir. Bunun karşılığı, bileşik ya’nî (Mürekkeb) olmakdır. Kimyânın basît dediği elementler, bu ta’rîfe göre bileşik oluyor. Çünki, atomlarına veyâ gaz moleküllerine ayrılabilmekdedirler. Rûhun basît olduğu şöyle anlaşılır ki, basît olduğu bilinen şeyi, rûh kavramakdadır. Kalb ve rûh, mürekkeb ya’nî bileşik olsaydı, parçalanabilseydi, basît olan birşey bunda yerleşemezdi. Çünki, rûh parçalanırsa, bunda yerleşen basît şey de parçalanmak lâzım gelir. Basît olan şey ise, parçalanamaz.

4 -Kalb ve rûh, cism değildir. Eni, boyu ve yüksekliği olan cevhere, ya’nî şekl almış maddeye(Cism) denir. Cismde yerleşen şeylere cismânî denir. Araz, ya’nî özellikler, cismlerde bulundukları için, cismânîdirler.

5 -Kalb ve rûh, anlayıcı ve idâre edicidir. Kendilerini bilirler. Kendisini bildiğini de bilirler. Göz vâsıtası ile renkleri, kulak ile, sesleri kavrar. Sinirleri, çalışdırır. Adaleleri hareket etdirir. Böylece, bedene iş yapdırırlar. Böyle işlere (İrâdî), ya’nî istekli işler denir.

6 -Rûh, his organları ile duyulmaz. Cism ve cismânî olan şeyler his olunur. Rûh, cism ve cismânî olmadığı için his olunamaz.

İkinci makam: İnsan ölünce, rûhu ne olur? İnsan ölünce, cesed çürüyünce, kalb ve rûh yok olmaz. Ölmek, bunların bedenden ayrılması demekdir. Bedenden ayrılınca, mücerred ya’nî maddî olmıyan âleme karışırlar. [Kıyâmete kadar] yok olmaz. Din âlimleri ve felsefeciler ve müteassıb [yobaz] olmıyan fen adamları böyle söylemişdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.