593

Bunu, nemâzının keffâretinin iskâtı için niyyet ederek bir fakîre verir. Fakîrin, âkıl, bâlig, sâlih, erkek olması lâzımdır. Fakîr kabûl etdim deyip alır. Sonra vârise hediyye eder. Vâris teslîm aldıkdan sonra, ona veyâ başka fakîre verir. Böylece mükellef olduğu sene kadar tekrârlanır. Dahâ fazla altın ödünç almış ise, devr adedi o nisbetde az yapılır. Altın lira yok ise, velî, bileyzik, yüzük gibi altın eşyâ, bir hanımdan ödünc alır. Bundan (Nemâz kılmadığı sene adedi x 7,2) gram dartılıp, bir mendile konur. Mendilde, nemâz kılmadığı sene adedi kadar altın lira vardır. 60 adedine darb ve fakîr adedine bölününce, devr adedi olur. Altın az ise, birincidekinin yarısı kadar dartılır. Devr adedi birincinin iki misli olur. 60 yaşında vefât eden erkek için, bir fakîre 60×48 x 7,2 = 20736 gram altın verilir. Çünki, bir yıllık nemâz iskâtı 60 altındır. 7 fakîr ve 100 gram altın ile 30 devr yapılır. Veyâ 7 fakîr ve 70 gram altın ile 43 devr yapılır. Devr bitince, sondaki fakîr, elindeki altınları velîye hediyye eder. Bu da, borcunu öder. Sonra oruc, kurbân ve yemîn için devrler yapar. Fekat, bir yemîn keffâreti için, en az on fakîre vermek lâzımdır ve bir fakîre bir gün için yarım sâ’dan fazla verilemez. Hâlbuki, bir fakîre bir günde hattâ bir def’ada, birçok nemâz keffâreti verilebilir. Zekât iskâtı vasıyyetsiz yapılamaz. Meyyitin vasıyyeti lâzımdır. Fekat, oruc için vasıyyet şart olmadığından zekâtı için de, velînin teberru’ ederek devr yapması iyi olur. Devrlerin hepsi temâm oldukdan sonra, vâris, fakîrlere bir mikdâr mal, para hediyye eder.

Keffâret için vasıyyet eden meyyitin bırakdığı malın sülüsü, bütün keffâretleri için yetişmezse velî, vârislerin izni olmadan, sülüsden fazla mal ile keffâret yapamaz. Sülüs keffâretlere yetişiyor, fekat borcu varsa, alacaklı iskâtı için verse de, keffâretden önce borcu ödenir. Hakkını aldıkdan sonra, keffâret için hediyye etmesi câiz olmaz. Çünki, keffâret yalnız vârisin hibe etdiği mal ile olur. Bütün ömrünün nemâzlarının keffâreti için vasıyyet edenin ömrü bilinmiyorsa, vasıyyet bâtıl olur. Fekat sülüs, ömrünün nemâzları için tahmin edilenden az ise, sülüsün hepsini vasıyyet etmiş olacağından, belli mikdâr malın vasıyyeti olur ve sahîh olur.

Meyyit vasıyyet etmiş olsa dahî, velînin [ya’nî vârisinin veyâ vasînin] keffâret yapmak için teberru’ yapması vâcib değildir. Meyyitin sülüsü keffâretlerine yetişecek kadar mal bırakması ve bu sülüs ile keffâret yapılmasını vasıyyet etmesi vâcibdir. Sülüsün bir kısmı ile devr yapılmasını, geri kalanının vârislere veyâ başkalarına teberru’ edilmesini vasıyyet ederse, vâcibi terk etmiş olur. Bu ise, günâhdır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.