593

Tenbîh: Başkası yerine hac etmeği bildirirken, âlimlerimiz buyuruyor ki, nemâz, oruc, sadaka ve Kur’ân-ı kerîm okumak, zikr etmek, tavâf yapmak, hac, ömre yapmak, Peygamberlerin, Evliyânın kabrlerini ziyâret etmek, mevtâ kefenlemek gibi farz veyâ nâfile ibâdetlerin ve hayrât ve hasenâtın sevâbını, başkalarının rûhuna hediyye etmek câizdir. İbâdeti yapana da ve onların rûhlarına da sevâb verilir. Bunun için, kabr başında veyâ başka yerde Kur’ân-ı kerîm okuyup, sevâbı mevtâlara hediyye edilmeli ve onlar için hemen düâ etmelidir. Çünki, Kur’ân-ı kerîm okunan yere, rahmet ve bereket iner. Burada edilen düâ kabûl olur. Kabr yanında okununca, kabre, rahmet, bereket dolar. Hanefî mezhebine göre, bir kimse, nâfile oruc, nemâz, sadaka, okumak sevâbını ölü veyâ diri başkasına hediyye ederse bunlara da sevâbı gider. Farzların sevâbı hediyye edilince de gider diyenler vardır. Sevâblar, meyyitlere taksîm edilmez. Herbirine hepsi verilir. Mâlikî ve şâfi’îye göre, okumak gibi yalnız beden ile yapılan ibâdetler, hediyye edilmez. Bunlar vâsıtası ile düâ edilir.

(Kitâb-ül-fıkh alel-mezâhib-il-erbe’a)da diyor ki, (Ölüden ibret almak ve âhıreti düşünmek için kabr ziyâret etmek, erkeklere sünnetdir. Hanefî ve Mâlikî mezheblerinde, Perşembe, Cum’a ve Cumartesi günleri ziyâret etmek müekked sünnet olur. Şâfi’î mezhebinde, Perşembe günü ikindiden Cumartesi günü güneş doğuncaya kadar müekked sünnet olur. Ziyâret edenin, meyyit için Kur’ân-ı kerîm okuması, ona düâ etmesi lâzımdır. Bunların meyyite fâidesi olur. Kabristâna girince, (Esselâmü aleyküm yâ Ehle dâr-il kavmilmü’minîn! İnnâ inşâallahü an karîbin biküm lâhikûn) demek sünnetdir. Yakın ve uzak her kabr ziyâret edilir. Hele Sâlihleri, Velîleri “rahime-hümullahü teâlâ” ziyâret için uzak yere gitmek sünnetdir. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek kabrini ziyâret etmek, ibâdetlerin en kıymetlilerindendir. Yaşlı kadınların da örtülü ziyâret etmeleri câizdir. Fitneye fesâda sebeb olunca, yaşlı kadınların da ziyâret etmeleri harâm olur. Ziyâret ederken, kabr etrâfında tavâf etmek, taşı, toprağı öpmek, ölüden bir şey istemek câiz değildir.) Evliyâdan “rahime-hümullahü teâlâ” şefâ’at etmeleri, Allahü teâlânın vermesine vesîle olmaları istenir.

İki şey vardır ki, bunların hasreti,
kimler olursa olsun, yakar herkesi.
Göz kan ağlasa, haklarını ödeyemez,
birisi gençlik, biri de din kardeşi!

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.