593

Bir mahalde, bir meyl düzlemi ve birçok semt düzlemleri vardır. Bir mahallin şâkûlü ile Erdın mihveri, Erdın merkezinde birleşirler. Hâsıl etdikleri zâviyenin düzlemine (Nısf-ün-nehâr düzlemi) denir. Bu düzlemin semâ küresini kesdiği dâireye (Nısf-ün-nehâr dâiresi=Meridiyen), hakîkî üfku kesdiği doğruya (Nısf-ün-nehâr hattı) denir. Güneşin günlük mahrekleri, birbirlerine ve Ekvator düzlemine paralel olan dâirelerdir. Bu dâirelerin bulundukları düzlemler, Erdin mihverine ve Nıfs-ün-nehâr düzlemine dikdirler. Üfuk düzlemlerini eğik [mâil] olarak keserler. Güneş bir mahallin üfk-ı zâhirî hattı üzerinde kaldığı zemân, o mahalde şemsî gündüz olur. Güneşden geçen semt dâiresi, üfk-ı zâhirî hattını dik olarak keser. Güneş, bir mahallin Nısf-ün-nehâr dâiresi üzerine gelince, ya’nî merkezi hakîkî üfukdan gâye irtifâ’ında iken, merkezinden geçen meyl dâiresi ile, o mahallin semt dâiresi aynı olur. Bu dâirenin, güneş merkezi ile Ekvator arasındaki kavsi (Meyl), üfk-ı hakîkî arasındaki kavsi, (Hakîkî gâye irtifâ’ı) derecesi olur. Râsıd Ekvatorda ise, hakîkî üfku, Erdin mihverinden geçer. Her zemân, gece ve gündüz oniki sâat olurlar. Râsıd Kutubda ise, hakîkî üfuk düzlemi, Ekvator düzlemi ile aynı olur ve güneş, Râsıdın bulunduğu yarım kürede iken, altı ay gündüz, diğer yarım kürede olunca, altı ay gece olur. Güneşin senelik hareketini yapdığı (Husûf düzlemi), Ekvator düzlemini Erdın bir kutru [çapı] istikâmetinde keser. Aralarında dâimâ 23 derece 27 dakîkalık zâviye vardır. Güneş Ekvatorun bir tarafında iken, bu mahallerde yaz, diğer yarım kürede kış olur.

Sabâh nemâzının zemânı, dört mezhebde de, (leyl-i şer’î) sonunda, ya’nî (Fecr-i sâdık)denilen beyâzlığın şarkdaki üfk-ı zâhirî hattının bir noktasında görülmesinden, (leyl-i şemsî)nin sonuna, ya’nî güneşin üst kenârının, o mahaldeki üfk-ı zâhirî hattından doğuncaya kadardır. Beyâzlık, üst kenârı bir mahallin üfk-ı zâhirî hattına 19 derece yaklaşınca, bir noktada görülür. Oruc da bu vakt başlar. İslâm âlimleri, -19 derece irtifâ’ ile hesâb etdikleri imsâk vaktlerinin, bulutsuz ve berrak havada, üfk-ı zâhirî hattına ve sâate bakarak, beyâzlığın, üfk-ı zâhirî hattının bir noktasında başladığı vakt ile aynı olduklarını görmüşlerdir. Biz de böyle gördük. Şimdi, oruc tutmağa bu vaktlerden sonra başlıyanların orucları sahîh olmamakdadır. Dahâ sonra, irtifâ’ -18 olunca, beyâzlık bu üfuk hattı üzerine yayılır. Sabâh nemâzını bu vakt kılmak ihtiyâtlı olur. Avrupalılar, bu vakte fecr diyorlar. Müslimânların, din işlerinde, hıristiyanlara değil, islâm âlimlerine uyması lâzımdır. Beyâzlık, üfuk hattı üzerinde kırmızılığın başlamasından iki derece evvel başlar. -20 derece yaklaşınca beyâzlığın başladığını bildirenlerin de bulunduğu, İbni Âbidînde ve M.Ârif beğin takvîminde yazılı ise de, islâm âlimleri, -19 derece olduğunda ittifâk etmişlerdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.