384

Fekat, sana itâ’at edenleri hep sevdim. Beni bu sevgime bağışla!) diyerek düâ etdi.

[Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî “rahmetullahi aleyh” de, (Yâ Rabbî! Sana lâyık hiçbirşey yapamadım. Yüzüm kara olarak huzûruna geldim. Fekat, senin dînini yıkmak, islâmiyyeti yok etmek istiyenleri sevmedim. Senin için olan bu buğduma beni bağışla!) diyerek düâ ederdi]. Necmüddîn-i Gazzî “rahime-hullahü teâlâ”, sâlihleri seven zâlimleri, üçüncü nev’in birinci kısmının sevgisine benzetmekdedir. Ya’nî sevdiklerinin îmânları gibi inanan, fekat onların amellerine ve ahlâklarına uymak istemiyen kimseye benzetmekdedir. Sâlihlere olan muhabbetleri ve yardımları, bu zâlimlere fâide vermez demekdedir. Biz deriz ki, böyle zâlimler, ikinci sevmeğe benzemekdedirler. Ya’nî sevdiklerinin îmânı gibi inanan, fekat onlar gibi olamıyan kimseler gibidirler. İbnis-Semmâk da, böyle olduğunu bildirmişdi. Bu zâlimler, nefslerine uyarak zulm yapmışlarsa da, sâlihleri sevmekde, düâlarını almağa çalışmakdadırlar. [Necmüddîn-i Gazzî Şâfi’î 1061 [m. 1651] de vefât etmişdir.]

(Hadîka), ikinci cild, yüzyirmidördüncü sahîfesinde diyor ki, Resûlullahsallallahü aleyhi ve sellem”, (Kişi sevdiği ile birlikde olur) buyurdu. Selef-i sâlihîni, ya’nî Ehl-i sünnet âlimlerini sevsek, onlar gibi olmasak bile, bu hadîs-i şerîfdeki müjdeye kavuşuruz. Allahü teâlânın sevdiklerinin ve Allahü teâlâyı sevenlerin dirilerini ve ölülerini seven kimse, büyük se’âdete, iyiliklere kavuşur. Onları sevmek, meselâ onların düşmanlarına karşı ve onları kötüliyen câhillere karşı, onları savunmak, övmekdir. Dünyâya düşkün olanların en kötüleri, Allahü teâlânın sevdiklerini, Evliyâyı kötüliyenlerdir. Dünyâya düşkün olmak, bütün kötülüklere yol açar. Hased, hırsızlık, rüşvet, kibr gibi harâmlara sebeb olur. Câhil din adamlarının kibrli olmaları, hep dünyâya düşkün olmalarından ileri gelmekdedir. Muhyiddîn-i Arabînin kalbinin açılması, bâtın ilmlerine kavuşması, tesavvuf büyüklerini sevdiği, onları savunduğu için olduğunu, kendisi bildirmekdedir. (Rûh-ul-kuds) kitâbında diyor ki, (Elhamdülillah! Câhil din adamlarına karşı, tesavvufcuları hep savundum. Ölünceye kadar da savunacağım. Bunun için, kalb bilgilerine kavuşduruldum. Onlara saldıran, ismlerini söyliyerek kötüliyen, kendisinin câhil olduğunu ortaya koyar. Bunun sonu felâket olur).

Muhyiddîn-i Arabî “rahmetullahi aleyh”, kendisinin (Vasıyyet-i Yûsüfiyye) kitâbını açıklarken diyor ki, Resûlullahı “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” rü’yâda gördüm. (Allahü teâlânın bu ni’metine nasıl kavuşduğunu biliyor musun?) buyurdu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.