418

● Zemânın ve zemâne ehlinin değişmesinden kalb daralmasından ve onun devâm etmesinden ve kalkmasından infiâle düşmiyeler [üzülmiyeler]. Belki ibret alıp, korkmalı ve titremelidir. Cümleyi Hak sübhânehudan bileler. Ve her nesneyi ona havâle edeler. 6/43.

● Zemin her ne kadar zulmet ve karanlık içinde oldu. Lâkin çeşme-i hayât zulümâtdadır. [Âb-ı hayât karanlıkda bulunur.]. 6/65.

● Zındıklar ve mülhidler mezhebine göre, günâha ısrâr eden ve devâm eden ârif azâb olunmaz. 5/53.

● Zındıkın maksadı, islâmiyyeti yıkmakdır. Her neş’enin [dünyâ ve âhiret hayâtının] hükmleri başkadır. Birini diğerine kimse karışdıramaz. Meğer câhil veyâ zındık ola. Bu neş’e [dünyâ] sûret ve hakîkatden mürekkebdir. Bu neş’ede hiç hakîkat sûretden ayrı değildir. Âhıret neş’esi [hayâtı] ki, hakîkatin zuhûrudur. Sûretlerin hakîkatlerden ayrılması o vaktde hâsıl olur. Bir hükm ki, islâmiyyetde, yolun başında olana lâzım gelir, sonunda olana dahî lâzım gelir. Bütün mü’minler ve ârifler, avâm ve havâs, bu ma’nâda, aynı derecede müsâvîdir. Zındık, yapdığı işleri Allahü teâlâdan bilip, kendi nefsini bundan uzak tutup ve böylece dinden ve îmândan çıkar. 4/29. [Se’âdet-i Ebediyye: 89.]

● Zî-hicr-i dositân hûn şüd derûn-i sîne cân-ı men,

Firâk-ı hem-nişînân suht mağz-ı istehân-ı men.

[Sevdiklerimden ayrı kaldığım için, göğsümde rûhum kan ağlıyor.

Birlikde oturduklarımın ayrılığı, kemiklerimin iliğini yakıyor.] 4/157.

Zühd, tevbe ve tevekkül, Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” mütâbe’at ile olmadıkca, makbûl değildir. 5/110. [Fâideli Bilgiler: 169, Cevâb Veremedi: 349.]

● “Kıyâmet günü Allahü teâlânın huzûruna kavuşanlar, vera’ ve zühd sâhibleridir.” Hadîs-i şerîf. 5/110. [Fâideli Bilgiler: 169, Cevâb Veremedi: 349.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.