593

Dedi ki, eğer, ehl ve ıyâlinin nafakaya ihtiyâcı olursa, beytül-mâldan ödünc alırdı. Eline mal geçince, yine yerine koyardı. Hazret-i Ömerin “radıyallahü anh”, kuru arpa ekmeği yimek âdeti idi. Kalın kumaşdan gömlek giyerdi. Birçok gazâlar yapdı. O kadar vilâyetler feth eyledi ki, o kadar mâl ve menâl onun katına geldi ki, kimseye o kadar gelmedi. Arab ve acem ve rûm beğleri ikrâmlar edip, hükmüne baş eğdiler. O kadar şehr imâret eyledi ki, had ve hesâbı yokdu. Meşrık ve magrib arası, tâ Ceyhûna ve Âzerbaycân, Horasan derbendine ve Umman, Kirmân, Mısr, Şâm ve Rûma varıncaya kadar; bütün beldeler onun hükmüne baş eğdi. Hattâ, rivâyet olundu ki, hazret-i Ömerin “radıyallahü anh” zemân-ı şerîflerinde, sekizbin câmi’i şerîfde cum’a kılmak müyesser olmuşdur. Büyük gazâlar yapmışdır. Bu kadar memleketleri feth eylemek, ezelde ona takdîr olmuşdur. Her nereye asker gönderse, mensûr ve muzaffer olup, sâlimen, ganîmetler ile geriye dönmüşlerdir. Ordusu hiç mağlûb olmamışdır. Tedbîrli ve tedârikli ve adâletli idi. Hilâfeti zemânında yimesi ve içmesi hiç değişmedi, fazlalaşmadı. Hiçbir zemân hâtırlarına kibr gelmedi, büyüklenmedi. Sonu pişmânlık, üzüntü olacak iş yapmadı. Bunlar (Taberî târîhi)nden alınmışdır.

Ondokuzuncu Menâkıb: Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” hilâfet makâmına geçdikden sonra, kızı hazret-i Hafsa “radıyallahü anhâ” ki Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” ezvâc-ı mutahheralarındandır, muhterem babalarını görmeğe vardılar. Mubârek yüzlerini gördükde, üzerinde olan hırkanın oniki yerde yaması var. Hattâ yamanın ikisi deriden idi. Hafsa, babasını bu hırka ile görüp, hâtır-ı şerîfleri mahzûn olup, dedi ki, ey devletlim ve gözüm nûru babam. Bu hırkayı bir fakîre verseniz. Kendi arkanıza bir yeni hırka yapsanız, câiz olmaz mı? Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” buyurdular ki, kızım, sen Fahr-i âlem hazretlerinin halâli idin. Sen ona bizden yakın idin. Bilmez misin ki, Server-i âlem bu dünyâyı denîden [alçak dünyâdan] neler çekmişdir. Ne mertebe sakınmışdır. Dünyâyı hor ve zelîl edip, emri altına almışdır. Âhırete teşrîf etdikde, bana vasıyyet edip, (Yâ Ömer, kıyâmet gününde, benim ile ve Ebû Bekr ile buluşmak istersen, yolumuzdan ayrılma) diye buyurmadı mı?

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.