593

Söyle ki, o merd bu kadar fısk ve fücûr ile bu mertebe-i aliyyeye ne sebeble erişmişdir. O dedi, hakîkaten, bu adam senin dediğin gibi idi. Lâkin, bir iyi âdeti var idi. Ben dedim, Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri için, o âdeti beyân eyle. Dedi, âdeti bu idi ki, farz nemâzı kılıp, selâm verip, nemâzdan çıkdıkdan sonra, (Yâ Rabbî! Ebû Bekre, Ömere, Osmâna ve Alîye “radıyallahü anhüm” rahmet et) diye düâ okurdu. Bu kıssadan ma’lûm oldu ki, her kim Çihâr yâre muhabbet besler ise; Allahü teâlâ ve tekaddes hazretleri o kimseye ne kadar mücrim ve günâhkâr dahî olsa da rahmet eyler.

Otuzyedinci Menâkıb: Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri islâmı âşikâre eylediği vaktde, âlemin zulmeti cemâli nûrânîsi ile münevver oldu. Her tarafa elçiler ile mektûblar gönderdi. Bütün insanları, karadan ve denizden, dağ ve ovadan Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine da’vet etdi. Dıhye “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerini nâme [mektûb] ile rûm şâhı Kaysere gönderdi. Dıhye “radıyallahü anh” rûm diyârına vardıkda, Kaysere haber verdiler. Mekke-i mükerremede Peygamberlik da’vâsı eden Muhammed Mustafâdan “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” elçi gelmişdir, kapıda durur. Rûm Kayseri, çağırın içeri gelsin, dedi. Dıhye “radıyallahü anh” der ki, ben içeri girdim. Mektûbu Kaysere sundum. Kayser mektûbu benden alıp, ayağa kalkdı. Başı üzerine koydu. Gözlerine sürdü ve öpdü. Sonra mektûbu açdı. Önüne koydu. Davûl ve kös çalınmasını söyledi. Cümle reâyası [devlet adamları] toplandılar. Kayser, hatîblerin minbere çıkdıkları gibi yüksek bir yere çıkdı. Zîrâ minber yok idi. Sonra yüksek ses ile dedi ki, ey kavmim, bilin ve âgâh olun ki, o merd ki, Mekke-i mükerremede risâlet da’vâsı eder. Bu mektûbu bize göndermişdir. Cümlemizi hak dînine da’vet etmişdir. Siz ne dersiniz ve ne cevâb verirsiniz. O kavm birden feryâd edip, bağırdılar. Dediler ki, sen nasâra dînine kötülük yapmak istersin ve başka bir dîne girmek istersin. Kayser dedi ki, elem çekmeyiniz. Murâdım sizi tecrîbe etmek idi. Göreyim dinlerine nusret ederler mi. Geri dönün. Selâmetle evinize varınız. Kayser de kalkıp, serâyına vardı.

Dıhye “radıyallahü anh” der ki, bir gün Kayser beni çağırdı. Kayserin yanına vardım. Yalnız idik. Elimi tutup, serâyına iletdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.