593

Değme bir sözler gibi sanma bunu,
Kalb içinde mesrûr eyler ol cânı.

Başa yüzü sana dâim göstere,
Dünyâ âhır üstüne kanat gere.

Anun ile tanıyasın sen onu,
Maksûda ermek dilersen koy beni.

Ben diyenler maksûduna ermedi,
Bil yakîn kim hakka mahrûm olmadı.

Andan özge gayri görme aradan,
Dinlemiyen olur savış git oradan.

Tabi’i iblîsliğin ma’lûm ola,
Fi’li kubhun
[kötü işin] karşına perde ola.

Dinleyen için derim ben bu sözü,
Yâ İlâhî! meclise aç ol yüzü.

Ola ki, meclisimiz pür nûr ola,
Fikr-i vesvese kalbimizden dûr
[uzak] ola.

Mü’min isen bir salevât ver ona,
Cümle melek işitip, kalsın dona.

Dinlesin ki, bunca dürûd kimedir,
[dürûd: medh, selâm, düâ]
Bu dürûdun biri ânda binedir.

Bu dürûd ki adı dilde söylenir,
Cümle eşyâ ol dürûdu kullanır.

Ol dürûdu dîme dağ ve taş söyler,
Ol dürûdun âhıri, asla yeter.

Kim onun yoluna verse bir dürûd,
Cânım önünce olsun onun şem’i od.

Odur sermâye, onun zülfün tut,
Görmemiş âşık, orada böyle sevd.

Er isen şem’ ol, bu yolda yanasın,
Ne ise her harf işitesin kanasın.

Cân fedâ ol, bubde ol cânana sen, [bûb: yaygı]
Başına erişesin cânâne sen.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.