192

Üçde biri iskâta yetişdiği hâlde, üçde birinden az malın devr edilmesini vasıyyet ederse, günâha girer. İbni Âbidîn, beşinci cild ikiyüzyetmiş üçüncü (273) sahîfede buyuruyor ki, (Küçük çocukları olan veyâ fakîr olup, mîrâsa muhtâc hâlde bâlig çocukları sâlih olan hastanın, nâfile olan hayrât ve hasenâtı vasıyyet etmeyip, malını sâlih çocuklarına bırakması dahâ iyidir.) (Bezzâziyye)de hediyyeyi anlatırken, diyor ki, (Malını hayrâta sarf edip, fâsık olan çocuğuna mîrâs bırakmamalıdır. Çünki günâha yardım etmek olur. Fâsık çocuğa da nafakadan fazla para, mal vermemelidir).

Çok sayıda namâz, oruc, zekât, kurban ve yemîn borçları olup da, bunlar için, mîrâsın üçde birinden az bir malın devr edilmesini ve geri kalan mal ile, Kur’ân-ı kerîm, hatm-i tehlîl ve mevlid okutulmasını vasıyyet etmek câiz değildir. Bunları okumak için para veren ve alan günâha girer. Kur’ân-ı kerîm öğretmek için para alıp-vermek câizdir. Okumak için câiz değildir.

Meyyitin borclu olduğu namâzları, orucları, vârislerin ve herhangi bir kimsenin kazâ etmesi câiz değildir. Fekat nâfile namâz kılıp, oruc tutup, sevâbını meyyitin rûhuna hediyye etmek câiz ve iyi olur.

Meyyitin borcu olan haccını, vasıyyet etdiği kimsenin kazâ etmesi câiz olur. Ya’nî meyyiti borcdan kurtarır. Çünki hac, hem beden ile, hem de mal ile yapılan ibâdetdir. Nâfile hac, başkası yerine her zemân yapılır. Farz hac ise, ancak ölünceye kadar hacca gidemiyecek kimse yerine, vekîli tarafından yapılır.

(Mecma’ul-enhür)de ve (Dürr-ül-müntekâ)da diyor ki, (Meyyitin iskâtını defnden önce yapmalıdır.) Defnden sonra da câiz olduğu (Kuhistânî)de yazılıdır.

Meyyit için namâz, oruc, zekât, kurban keffâretlerinin iskâtında, bir fakîre nisâbdan fazla verilebilir. Hattâ, altınların hepsi, bir fakîre verilebilir.

Ölüm hastasının, kılmadığı namâzların fidyesini vermesi câiz değildir. Oruc tutamıyacak kadar ihtiyâr olanın, tutamadığı orucların fidyesini vermesi câizdir. Hastanın namâzlarını başı ile îmâ ederek de kılması lâzımdır. Böyle îmâ ile bir günden fazla namâz kılamıyacak hastanın, kılamadığı namâzları afv olur. İyi olursa, bunları kazâ etmesi lâzım gelmez. Tutamadığı orucları, iyi olunca tutması lâzımdır. İyi olmayıp vefât ederse, bu orucları afv olur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.