Reliable 5V0-31.23 Test Notes 🐒 5V0-31.23 Interactive Course 🏦 5V0-31.23 Interactive Course 🙊 Go to website 《 www.pdfvce.com 》 open and search for 《 5V0-31.23 》 to download for free 🐟Reliable 5V0-31.23 Test Price - search results

If you're not happy with the results, please do another search

80 — SADAKA-I FITR Aşağıdaki yazının hepsi, (Dürr-ül-muhtâr)dan ve bunun hâşiyesi olan İbni Âbidînin (Redd-ül-muhtâr)ından terceme edilmişdir: İhtiyâcı olan eşyâdan ve borclarından fazla olarak, zekât nisâbı kadar malı, parası bulunan her hür müslimânın, Ramezân bayramının birinci günü sabâhı, tan yeri aydınlanırken, (Fıtra) vermesi vâcib olur. Dahâ evvel ve dahâ sonra vâcib olmaz. Fıtra ve kurban nisâbı hesâbına katılacak malın ticâret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da lâzım değildir. Bayramın birinci günü sabâh nemâzı girdiği ânda, nisâb mikdârı kadar mala mâlik olmak şartdır. O ândan sonra nisâba kavuşanın, dünyâya veyâ îmâna gelenin fıtra vermesi vâcib olmaz. Müsâfir olanın da fıtra vermesi lâzımdır. Ramezân-ı şerîfde veyâ Ramezândan önce...

...inkişâf etmiş bir elektronik beyni vardır. Tercon ismi verilen elektronik tertîbâtı ile hedefini arayıp bulmakdadır. Fırlatıldığı andan i’tibâren uçuş yoluna rastlıyan tabî’î mâni’a ve teşekkülleri, mekanik müşâhede sistemi ile görerek, içinde bulunan yirmi kadar harîtalar ile karşılaşdırmakda ve istikâmetini ayârlamakdadır. On kilometrelik bir sâhayı nezâret ederek gerekli cihete teveccüh edebilmekdedir. Tayyâreden atıldıkdan sonra, yere paralel olarak, çeşidli irtifâ’lardan uçabilmekde, bu sebeble radarlar tarafından tesbît edilememekdedirler. Önlerine çıkan mâni’aların üstlerinden aşarak veyâ etrâfını dolaşarak, arzû edilen hedefe vâsıl oluyorlar. Böylece tâm isâbet te’mîn etmekdedirler. Amerika eski devlet reîsi Carter, başta Rusya olmak üzere, bütün komünist memleketleri dehşete düşüren ve çok korkutan bu seyyâh mermîleri, Avrupanın Sovyetlere karşı müdâfe’ası için NATO memleketlerine vermişdi....

...olmak için, ayrıca şu şartlara da uymalıdır. 1-Îmân devâmlı ve sâbit olmalıdır. Bir an ayrılmayı düşünmemelidir. Üç sene sonra müslimânlıkdan çıkacağım diyen kimsenin, o andan i’tibâren îmânı gider, müslimânlıkdan çıkmış olur. 2-Mü’minin îmânı, havf ve recâ arasında olmalıdır. Allahü teâlânın azâbından korkmalı, fekat rahmetinden bir an ümîd kesmemelidir. Her günâhı işlemekden çok sakınmalı, günâhı sebebiyle îmânının gitmesinden korkmalıdır. Bütün günâhları işlemiş olsa bile, Rabbimizin afv edeceğinden hiç ümîd kesmemelidir. Günâhları için tevbe etmelidir. Çünki tevbe eden, hiç günâh işlememiş gibi olur. 3-Can (rûh) buğaza gelmeden önce îmân etmiş olmalıdır. Can buğaza gelince, âhıretin bütün hâlleri gösterilir. O zemân bütün kâfirler îmân etmek isterler. Hâlbuki îmânın gaybî olması lâzımdır. Görmeden inanmalıdır. Görülen...

...onu insan sûretinde görürdü ve sen gerçekden tevbe etdin, derdi. Eğer o kimseyi yine domuz sûretinde görürse, yalan söylüyorsun, sen tevbe etmedin, derdi. Bir gün şâfi’î mezhebinde oldukları ve iyi kimseler olarak tanınan iki kişi huzûruna geldiler. Meğer o iki kişi dışdan iyi görünmelerine rağmen, râfizî imişler. Hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Osmân hakkında yanlış ve kötü düşüncelere sâhib imişler. O zât huzûruna gelen bu iki kişiye dışarıya çıkmalarını söyledi. Sebebini sorduklarında, ben sizi domuz şeklinde görüyorum, dedi. O iki kimse o ânda kalblerinden tevbe etdiler. Bunun üzerine o zât, şimdi tevbe etdiniz. Çünki şu ânda sizi insan sûretinde görüyorum, dedi. O kimseler buna çok şaşdılar ve bozuk i’tikâdlarından temâmen vazgeçdiler....

...etdi. Basrayı bunlardan korudu. 79 da Horasan vâlîsi oldu. 83 [m. 702] de orada vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. Hazret-i Mu’âviye zemânında, Semerkand fethinde, Sa’îd bin Osmân ibni Affânın kumandasındaki orduda çok kahramanlık göstermiş, bir gözü yaralanmışdı. 62. 177 — MUHYİDDÎN-İ ARABÎ: Şeyh-i ekber Muhammed bin Alî, tesavvuf büyüklerindendir. 560 senesinde, Endülüsde tevellüd, 638 [m. 1240] de Şâmda vefât etdi. Zâhir ve bâtın ilmlerinde kâmil idi. Fıkh ve kelâm ilmlerinde müctehid idi. Konyaya gelip, Sadreddîn Konevînin dul bulunan vâldesini tezevvüc etmiş idi. Zekâsı pekçok, hâfızası hârikul’âde idi. Sultânlardan, vâlîlerden, beğlerden çok saygı görür, pekçok hediyye gelirdi. Hepsini muhtâçlara dağıtırdı. Çok kitâb yazdı. Yazılarını anlıyabilmek için, âlim olmak lâzımdır. (Fütûhât-ı mekkiyye) kitâbı yirmi...

...hepsini, her ân varlıkda bulunduran yalnız Odur. Âlemlerde olan herşeyi, hiçbiri yok iken, bir anda yaratdığı gibi, her zemân, birbirlerinden de var etmekdedir. Kıyâmet zemânı gelince, herşeyi bir ânda yine yok edecekdir. Her varlığın yaratanı, sâhibi, hâkimi yalnız Odur. Onun hâkimi, âmiri, üstünü yokdur diyerek inanmak lâzımdır. Her üstünlük, her kemâl sıfat, Onundur. Onda hiçbir kusûr, hiçbir noksan sıfat yokdur. Dilediğini yapar. Yapdıkları, kendine veyâ başkasına fâideli olmak için değildir. Bir karşılık için yapmaz. Bununla berâber, her işinde, hikmetler, fâideler, lutflar ve ihsânlar vardır. O kadîmdir. Ya’nî hep var idi. (Vâcib-ül-vücûd) demek, vücûdu başkasından olmayıp, ancak kendindendir, ya’nî kendi kendine hep vardır demekdir. Başkası tarafından yaratılmamışdır. Eğer böyle olmazsa, mümkin ve...

...oldu. Resûl-i ekrem, sizden râzı olarak vefât etdi. Şimdi, başa geçmek, sizin hakkınızdır. Onu başkasına vermeyiniz, dedi. Orada bulunan Ensârın çoğu, doğru söylüyorsun. Allah yardımcın olsun. Seni halîfe seçdik, dediler. Ensârdan Evs kabîlesi, bu hâli beğenmedi. Başları olan Üseyyed bin Hudayrın yanına toplandılar. Muhâcirler ise, Ensârın iki kabîlesini de halîfe yapmazdı. Çünki Kureyş kabîlesi, Arabistândaki kabîlelerin en üstünü, en şereflisi idi. Halîfe seçiminde, müslimânlar arasında büyük bir ayrılık başgöstermek üzere idi. İşte, böyle dar ve tehlükeli bir anda, Ebû Bekr ile Ömer ve Ebû Ubeyde, oraya Hızır gibi yetişdiler. O anda, Ensârdan biri kalkıp, bizler Resûlullaha yardım etdik. Muhâcirler bize sığındı. Halîfe, bizden olmalıdır, diyordu. Hâlbuki, Resûl-i ekrem “sallallahü aleyhi ve...