1249

(Semâ küresi), merkezinde bir nokta gibi, Erd küresi bulunan ve güneş ile bütün yıldızlar bunun sathında kabûl edilen büyük bir küredir. Nemâz vaktleri, bu küre sathında düşünülen (İrtifâ’ kavsleri ) ile hesâb olunur. Erd mihverinin [ekseninin] semâ küresini kesdiği iki noktaya (Semâ kutbu) denir. İki kutubdan geçen düzlemlere (Meyl düzlemleri) denir. Bu düzlemlerin semâ küresinde hâsıl etdikleri dâirelere (Meyl dâireleri) denir. Bir mahallin şâkûlünden geçen düzlemlere (Semt düzlemleri) denir. Semt düzlemlerinin semâ küresini kesdiklerini düşünürsek, küre sathında hâsıl etdikleri bu dâirelere, o mahallin (Semt dâiresi=Azimut)leri veyâ (İrtifâ’ dâireleri) denir. Bir mahallin semt dâireleri, bu mahallin üfuklarını amûd [dik] olarak keser. Erd küresi üzerindeki bir mahalden, birçok semt düzlemleri ve bir tek meyl düzlemi geçmekdedir. Bir mahallin şâkûlü ile Erdın mihveri, Erdın merkezinde kesişirler. Bu iki doğrudan geçen düzlem, bu mahallin hem semt düzlemidir. Hem de, meyl düzlemidir. Bu düzleme, bu mahallin (Nısf-ün-nehâr) düzlemi denir. Nısf-ün-nehâr düzleminin, semâ küresini kesdiği dâireye, o mahallin (Nısf-ün-nehâr dâiresi = Meridiyen) denir. Nısf-ün-nehâr sathı, o mahallin üfk-ı hakîkî sathını dik olarak keser ve üfk-ı hakîkî dâiresini iki müsâvî kısma ayırır. Üfk-ı hakîkî sathını kesdiği doğruya, o mahallin (Nısf-ün-nehâr hattı) denir. Güneşin merkezinden geçen semt dâiresinin, bu mahallin hakîkî üfkunu kesdiği semâdaki N noktası ile güneşin merkezi arasındaki GN kavs [yay] parçasına (Hakîkî irtifâ’ kavsi) denir. Bu kavsin derecesi, güneşin bu mahalde, o andaki (Hakîkî irtifâ’ı=Altitude)dir. Şems, her an, başka semt dâirelerinden geçmekdedir. Güneşin bir Z kenârından geçen semt dâiresinin, bu kenârı kesdiği nokta ile, hissî, mer’î, riyâdî ve hakîkî üfuk düzlemlerini kesdiği, semâdaki iki nokta arasındaki kavslerine, bu üfuklara nazaran (Zâhirî irtifâ’ kavsi) denir. Bu kavslerin derecesine, güneşin bu üfuklara göre (Zâhirî irtifâ’)ları denir. Sathî irtifâ’ı, hakîkî irtifâ’ından fazladır. Şemsin, bu üfuklardan aynı irtifâ’da olduğu vaktler farklıdır. Hakîkî irtifâ’, Erdın merkezinden çıkıp, semâdaki hakîkî irtifâ’ kavsinin iki ucundan geçen iki yarım doğrunun hâsıl etdiği zâviyenin derecesidir. Bu iki yarım doğru arasında bulunan ve semâdaki bu kavse muvâzî [paralel] olan muhtelif uzunluklardaki, sonsuz sayıda kavslerin dereceleri, birbirlerine müsâvî olup, hepsi hakîkî irtifâ’ derecesi kadardır. Diğer irtifâ’lara müsâvî olan zâviyeleri hâsıl eden iki yarım doğru, râsıdın bulunduğu mahalden geçen şâkûlün, üfku kesdiği noktadan çıkarlar. Bu irtifâ’ zâviyelerinin dereceleri de, içlerindeki kavslerin dereceleri kadardır. Erdın merkezinden geçen ve mihverine amûd olan sonsuz bir düzleme (Mu’addilün-nehâr=Ekvator düzlemi) denir. Bu ekvator sathının, Erd küresini kesdiği dâireye (Mu’addilün-nehâr dâiresi=Ekvator) denir. Ekvator sathının ve ekvator dâiresinin yeri ve istikâmeti sâbitdir, hiç değişmez. İkisi de, Erd küresini, iki müsâvî yarım küreye ayırır. Güneşin merkezi ile Ekvator sathı arasında kalan meyl dâiresi kavsinin derecesine (Güneşin meyli) denir. Zâhirî tulû’dan evvel, zâhirî üfuk hattı üzerindeki beyâzlık, kırmızılıkdan iki irtifâ’ derecesi evvel başlar. Ya’nî güneş üfk-ı zâhirî hattına 19 derece yaklaşınca başlar. Fetvâ böyledir. Müctehid olmıyanların, bu fetvâyı değişdirmeğe hakları yokdur. 20 derece yaklaşınca başladığını bildirenlerin de bulunduğu, İbni Âbidînde ve M.Ârif beğin takvîminde yazılıdır. Fekat, fetvâya uymıyan ibâdetler, sahîh olmaz.

Güneşin günlük mahrekleri, birbirlerine ve ekvator düzlemine paralel olan, semâ küresi üzerindeki dâirelerdir. Bu dâirelerin bulundukları düzlemler, Erdin mihverine ve Nısf-ün-nehâr düzlemine dikdirler. Üfuk düzlemlerini eğik [mâil] olarak keserler. Ya’nî, güneşin mahreki, üfk-ı zâhirî hattını dik olarak kesmez. Güneşden geçen semt dâiresi, üfk-ı zâhirî hattına dikdir. Güneşin merkezi, bir mahallin Nısf-ün-nehâr dâiresi üzerine gelince, merkezinden geçen meyl dâiresi ile o mahaldeki semt dâiresi aynı olur ve merkezi, hakîkî üfukdan gâye irtifâ’ında olur. Güneşi görenler için, (Zâhirî zuhr vakti), ya’nî (öğle nemâzının zâhirî vakti), kullanılır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.