1249

ve bunları akl ile nakl ile isbât edecek ve sapıklara, dinsizlere anlatacak kadar okumak farz-ı ayn olup, bundan fazlasını öğrenmek, ancak din âlimlerine lâzımdır. Başkalarına câiz değildir. Dîne yardım etmek için, fazla öğrenmek farz-ı kifâye ise de, bunu ancak, Allah rızâsı için çalışan, zekî din adamının öğrenmesi câizdir. Başkaları öğrenirlerse, bâtıl yollara kayar. [(Zındık) ya’nî sinsi islâm düşmanı olurlar.] İmâm-ı Şâfi’î “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyurdu ki, (İlm-i kelâm ile uğraşıp sapıtmak yanında, büyük günâh işlemek hafîf kalır). İmâm-ı Şâfi’înin zemânındaki ilm-i kelâm için böyle denilince, şimdiki din câhillerinin kısa görüşleri ve hayâlleri ile yazdıkları din kitâblarını okumanın yasaklık derecesini ve zararlarını artık düşünmelidir. İmâm-ı Şâfi’î yine buyurdu ki, (Ehl-i sünnet i’tikâdını iyi öğrenmeden önce ilm-i kelâm ile uğraşmanın zararı bilinmiş olsaydı, kelâm ilmi ile uğraşmakdan, arslandan kaçar gibi kaçınılırdı). Şimdi, kendi aklı, kendi görüşü ile kelâm ilmi kitâbları yazanlar çoğaldı. Bunların kitâbları şirk ve dalâlet ile doludur. İmâm-ı Ebû Yûsüf, (Kelâm ilmi ile uğraşanların imâm olması câiz değildir) buyurdu. Bezzâziyye fetvâsında, (İlmi kelâm ile uğraşanların çoğu zındık olur) buyuruldu. Fıkh ilmi ile uğraşmak, ya’nî farzları ve harâmları öğrenmek ise, her müslimâna farz-ı ayndır. Fazlasını öğrenmek de, farz-ı kifâye olup, çok sevâbdır. Hiç zararı yokdur. (Hadîka)dan terceme temâm oldu. Kendi noksan bilgileri ve sapık düşünceleri ile din kitâbı yazmak moda hâline geldi. Bu kitâblarına (Kur’ân tercemesi) ve (Kur’ânın hakîkatleri) gibi ismler takıp, gençliğin önüne sürüyorlar. Yalnız bu kitâbları okuyun diyerek, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri doğru din bilgilerinin öğrenilmesine mâni’ oluyorlar. Bunlara (Zındık) denir. Zındıklar, müslimânları dalâlete, felâkete sürüklemekdedirler. Hakîkî müslimân olmak için, sâlih müslimânların yazdığı (İlmihâl) kitâblarını okumalıdır].

Bu sekiz yüksek din bilgisini öğrenebilmek için lâzım olan (Âlet ilmleri) onikidir. Bunlar: Sarf, iştikâk, nahv, kitâbet, iştikâk-ı kebîr, lügat, metn-i lügat, beyân, me’ânî, bedî’, belâgât, inşâ ilmleridir. Bunlar, (Hadîka)nın 328. ci ve (Berîka)nın 329. cu sahîfelerinde yazılıdır. Din bilgileri, böylece yirmi olmakdadır.

Din âlimi olmak için, sekiz yüksek din bilgisini, bütün incelikleri ile öğrenmek, fen bilgilerinde de lüzûmu kadar ilm sâhibi olmak lâzımdır. İslâm âlimleri de iki kısmdır: Biri, din imâmlarıdır. Bunlar, Müfessirîn-i ızâm, Muhaddisîn-i kirâm ve Mütekellimîn, Mütesavvifîn ve Fükahâ-i fihâmdır “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”. Bunların her sözü, her beyânı, Kur’ân-ı kerîmin ve hadîs-i şerîflerin açıklamasıdır. Her sözleri sâbit ve müsellem ve muhakkak doğrudur.

Müfessirler, tefsîr kitâbı yazanlar demek değildir. Müfessir, kelâm-ı ilâhîden, murâd-ı ilâhîyi anlayandır. (Tefsîr), ancak Fahr-i âlemin “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek lisânından, Sahâbe-i kirâma “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” ve onlardan Tâbi’ ve Tebe’i tâbi’lere ve böylece sağlam, kıymetli insanların söylemesi ile, tefsîr kitâbı yazanlara, dahâ doğrusu fıkh ve kelâm âlimlerine gelen haberlerdir. Bundan başka olan bilgilere tefsîr denemez, (Te’vîl) denir. Te’vîl, bir kelimenin muhtelif ma’nâlarından, islâmiyyete uygun olanı seçmekdir. Te’vîllerin doğruluğu da, tefsîr ile ölçülerek anlaşılır. Te’vîl, tefsîre uymazsa atılır. Uyarsa, alınabilir denildi. Tefsîr kitâblarını yapanlar, tefsîr kısmlarını tefsîr olarak, te’vîl kısmını da, tefsîre uygun olduğu için, meâlen tefsîr olarak kabûl buyurmuşlardır.

Bunlardan başka olan tefsîr kitâblarının bir kısmı, Kur’ân-ı kerîmin te’vîllerini bildiriyor. Ya’nî tefsîr değildirler. Murâd-ı ilâhîyi bildirmiyorlar. Şeyh-i ekberin ve Necmeddînin “rahmetullahi teâlâ aleyhimâ” tefsîrleri, te’vîl kitâblarıdır. Bunlar, dînin temel bilgileri olan kelâm ve fıkh ilmleri için sened olamaz.

İslâm âlimlerinin ikinci kısmı, bildirdiğimiz tefsîr, hadîs, kelâm, tesavvuf ve fıkh âlimlerinden başka olanlardır ki, bunlar dinde müctehid kabûl edilmiyenlerdir. Bunların sözleri, lehde ve aleyhde huccet, sened olamaz.

Dîn-i islâmın esâslarını, temellerini açıklıyan, birinci kısm âlimlerdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.