481

Meselâ, Allahü teâlânın sıfatları, Cennetde ve Cehennemde olan şeyler, ibâdetlerin nasıl yapılacağı ve din bilgilerinin çoğu böyledir. Akl bunlara eremez. Bu bilgilerde akl ile nakl çatışırsa, nakle uyulur, aklın yanıldığı anlaşılır.

Kur’ân-ı kerîmde dört şey bildirilmekdedir: Îmân, Ahkâm, Kısas ve Ahbâr. İnanılması lâzım olan bilgilerde hiç değişiklik olamaz. Her Peygamberin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”, her ümmetin inanışı hep birdir. İnanışları arasında hiç ayrılık yokdur. İkincisi olan ahkâm, Allahü teâlânın emrleri ve yasaklarıdır. Yapılması ve sakınılması emr edilen ahkâmda değişiklik olabilir. Fekat, bu değişikliği yalnız Allahü teâlâ yapmış ve Peygamberleri “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” ile değişdirmişdir. Kısas demek, geçmiş insanların, ümmetlerin hâllerini, yaşayışlarını anlatmak demekdir. Ahbâr ise, geçmişde olmuş ve gelecekde olacak şeyler demekdir. Meselâ, canlıların su ile yaşadığı, kıyâmet alâmetleri, Cennetde akar suların bulunduğu haber verilmişdir. Kısas ve haberlerde değişiklik olmaz. Din bilgileri arasında birbirleri ile çatışır gibi olanları görülürse, bunlar yine akla uydurulmaz. Birbirlerine uydurulmağa çalışılır. Bunlar arasında, birkaç dürlü anlaşılabilen bir bilgiyi, açıkca bildirilmiş olan başka bilgi ile çatışmayacak şeklde anlamalıdır. Burada akla düşen vazîfe, böyle bilgileri, açıkca anlaşılabilene uygun anlamakdır.

İslâm ilmlerinin ikincisi olan fen bilgilerine gelince: Bunlar, his organları ile ve bu organlara yardımcı âletlerle gözetliyerek, inceliyerek ve hesâb ederek ve deneyerek anlaşılan bilgilerdir. Bunların hepsi akl ile, zekâ ile yapılır. Hepsinde aklın bulduğuna güvenilir. Nakl ile fen bilgisinde çatışma olduğu zemân, akla uyulur. Ya’nî nakl, akla uygun olarak açıklanır. Reformcunun işitmiş olduğu hadîs-i şerîf, işte bunu beyân buyurmakdadır. Fekat fen adamı görünerek, fen ile değil de hislerle, ihtirâslarla konuşan fen taklîdcisi, din ve ahlâk düşmanı yalancılara inanmamalıdır. İslâm âlimleri, akla çok kıymet verdikleri hâlde, bunlardan Şeyh-i ekber hazretleri, (Fütûhât) kitâbında nakli akldan üstün tutuyor. Reformcuların ustası olan ve akla hürriyyet vermeli diye bar bar bağıran moskof Mûsâ Beykiyef, islâm âlimlerine karşı ağzına geleni söylerken, Şeyh-i ekbere, yine yüksek bir yer vermekdedir.

18 — (İslâm kanûnlarının değişmez, donmuş olduğunu gösteren misâllerden biri de, evkâf teşkilâtıdır. (Şartvâkıf, nass-ı şâri’ gibidir) [ya’nî, vâkıf tarafından konulan şartlar, Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerdeki emrler gibidir] sözü, fıkh kitâblarının temel bilgilerinden biridir) diyor.

Cevâb: Vakf edilen mallar ve mülkler, vakf eden kimselerin hayâtda iken mallarıdır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.