481

Reformcu diyor ki, (Son asrlarda insanları birbirine kuvvetle ve emniyyetle bağlamak için bulunan altın zincir, ya’nî milliyyet fikri, birgün gelip de, kopacak olan kaba zincirin yerini tutacakdır. Eğer din kardeşliği yerine milliyyet, vatan düşünceleri yerleşseydi, gençlik mevcûd olabilirdi.)

Dinde reformcunun dîne inanması doğru olsaydı, dîni, milliyyet ile ve terbiye etmek ile karşılaşdırmazdı. Millî birlik için (işlenmiş altın zincir) sözüne karşılık, din kardeşliği için (kaba zincir) diyemezdi. Reformcuların sözlerinden anlaşılıyor ki, din, câhil halkın ahlâkını düzeltecekdir. Bunlar yalancıkdan değil, doğru olarak inandırılacaklardır. Milleti, koyun sürüsü gibi kendilerine bağlamak için, dîne yer vereceklerdir. Onları inandıracaklar, fekat kendileri inanmıyacaklardır. Dîni her gün yeni bir kalıba sokabilecekler. Bunlara göre, milletin ahlâkı din ile düzelecek ve dinsiz olan ilericiler iyi huylu olamıyacaklardır. Reformcular, yoksa kendilerinin iyi huylu olmasına lüzûm görmüyorlar mı?

2 — Reformcu, (Hazret-i Peygamber dikta rejimi ve sultânlığı red ediyordu. Fekat müslimânlık, böyle bir rejimin kurulmasına elverişli idi. Öyle de oldu)diyor.

Reformcu, bu sözünde çok yanılmakdadır. Avrupadaki krallıkların anayasaları, kralları mukaddes ve sorguya çekilmez tanıdıkları hâlde, islâmiyyet (Hepiniz bir çobansınız. Hepiniz, idâre etdiğiniz kimseler için sorumlusunuz) hadîs-i şerîfi ile, pâdişâhları herhangi bir vatandaş gibi tutmakda, diktaya, saltanata yer vermemekdedir. İslâmiyyet kanûnu ilâhîdir. Pâdişâhlar da, islâmiyyete uymağa ve bunu yürütmeğe bir vatandaş gibi mecbûrdur. Saltanat sürmeğe, zulm yapmağa sapan başkanlar, islâmiyyetden ayrılmış, kuvvetlerini kötü yolda kullanmış kimselerdir. Harbde alınan ganîmet kumaşları, gâzîlere taksîm edildiği gün, sırtında başkalarındakinden dahâ büyük kumaş bulunduğu için (Oğlumun kumaşından eklediğim için dahâ çok oldu) diyen Ömer-ül Fârûkradıyallahü anh” ile halîfe olduğu gün, zevcelerini toplıyarak, (Büyük bir yük altına girdim. Sizinle görüşmeğe belki vakt bulamam. İsterseniz mehr paranızı ve nafakanızı alarak gidebilirsiniz) diyen Ömer bin Abdül’azîz hazretleri, islâm pâdişâhlarının tam nümûnesidir. Böylelerin az olması, islâmiyyete bir leke süremez.

3 — Reformcu diyor ki, (Zemân-ı se’âdetden az bir zemân sonra, dîn-i islâm, sırmalı koltuklara ulaşdıracak yolları açmak için, iki tarafın da insan ölüsünden yığınlar yapacak, keskin bir silâh oldu. Hazret-i Alînin halîfelik için yapdığı muhârebelerde, karşı tarafdakilerin mızrak ucunda Allahın mukaddes kitâbı olan Kur’ân, harbde hiyle olarak kullanıldı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.