481

İster birdenbire olsun, ister yavaş yavaş olsun, bu açıklıklar, ahlâk bozukluğuna doğru atılmış adımlardır. Hattâ, erkekleri yabancı kadınlarla zevklenmenin kıyısından köşesinden istifâdelendiren bu açıklıkların, kendileri de tam sefâhetdir. Kadınların yabancı erkeklere açılmasının ve sosyete hayâtı yaşamalarının fuhşa, ahlâksızlığa, ev bark yıkmağa, âile fâci’a ve ölümlerine yol açdığını gösteren misâller çokdur.

İslâmiyyet, kadınla, kızla konuşmayınız, eğlenmeyiniz, papaslar gibi kadınsız yaşayınız demiyor. İslâmiyyet, komşunun karısını, kızını başdan çıkarmayınız, onların hayâ perdelerini parçalamayınız, âile yuvalarını yıkmayınız, istediğiniz kızı alınız, onunla, evinizde serbestçe, râhatça istediğiniz gibi eğleniniz diyor. Karınızı, kızınızı, yabancı erkeklerin arasına sokup, onların edeblerini, hayâlarını ve istikbâllerini bozmayınız! Kendinizin ve başkalarının âile yuvalarını yıkacak taşkınlıklardan sakınınız diyor. Bir kızı mes’ûd etmek için çalışın, kazanın ve genç iken, erken evlenin diyor.

Kadınların yabancı erkekle dans etmeleri ve balolarda, karı kocaların açıkca yer değişdirmeleri, kadınları hayâtda, kolaylığa ve çalışmağa getirmekde olmayıp, âile yuvalarını yıkdığı acı acı görülmekdedir. Kadın-erkek münâsebetlerinin yalnız karı-koca arasında kalmasını istemeyip de karışık ve sınırsız bir temâs vücûde getirmek için yapılan balolar, islâmiyyetdeki nikâh cem’iyyetlerinin yerini almağa başladı. Şu kadar fark var ki, müslimânların nikâhı, belli bir kadınla belli bir erkeğin bir araya geleceğini i’lân etmekde, sosyetenin balosu ise, evli veyâ bekâr birçok kadınla birçok erkeğin gelişi güzel yaklaşacaklarını i’lân etmekdedir. İslâmiyyetde yalnız nikâh ile birleşmek câizdir.

Kadınlara, sosyete hayâtında olduğu gibi, başka erkeklerle de düşüp kalkmak serbestliği verilirse, âilesi erkeklerinin kıskanmasına ve vicdân azâbı çekmesine sebeb olmakla berâber, erkeklerin de, sayısız yabancı kadınlardan zevk almasına yol açacakdır. Bunu kim bilmez, kim anlamaz? İbtidâ’î ve gerici denilen kimseler de, bu zevkı, bu lezzeti pek iyi bildikleri hâlde, öte yandaki vicdân azâbı, kendilerini frenlemekde, durdurmakdadır. Nefslerinin, isteklerine ve lezzetlerine dayanamıyan, irâdesi gevşek kimseler, medeniyyetin terakkîsi, ilericilik gibi yalan ismlerle, vicdânların bu frenini koparmış, kendilerine pek tatlı ve yaldızlı bir sosyete hayâtı kurmuşlardır. Nefslerinin zevkleri peşinde koşanlar, bu hayâtı hızla yaymakdadırlar. Bu hayâta ilericilik diyenler olduğu gibi, tabî’ate uymak şeklinde değerlendirenler de vardır. Hâlbuki islâmiyyet tabî’ate en uygun yaşayış yolunu göstermekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.