481

Ebû Zer “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinin kardeşi Üneys ünlü şâ’ir idi. Oniki şâ’ire üstün gelmişdi. Kur’ân-ı kerîmi işitir işitmez, Allah kelâmı olduğunu anlayıp, hemen müslimân oldu). Ankebût sûresinin kırksekizinci âyetinde meâlen, (Sen bu Kur’ân gelmeden önce, bir kitâb okumazdın. Yazı yazmazdın. Okur yazar olsaydın, başkalarından öğrendin diyebilirlerdi)buyuruldu. Allahü teâlânın ve islâm âlimlerinin bu şâhidlikleri karşısında, îmânı ve aklı olan herkes, Hamîdullahın yukarıdaki yazısı hakkında kesin hükmünü vermekde güçlük çekmez.

Kırkıncı sahîfede: (Bilinmiyen bir sebeble, süt kardeşi olan kızın omuzunu öyle kuvvetle ısırdı ki, izi hayâtı boyunca kaldı. Bir gazâda, alınan esîrler arasında süt kardeşi Şeymâ da vardı. O hâdiseyi anlatıp ısırılan yeri gösterince, Resûlullah bunu tanıdı) diyor.

İslâm düşmanları, Resûlullaha birçok iftirâlar söylediler. Siyâh dediler, gençleri ondan soğutmak için, kara köpeklere arab dediler. Hamîdullah dahâ da ileri giderek, o yüce Peygamberi, gençlere yamyam olarak tanıtmağa kalkışmakdadır. Hâlbuki, Halîme hâtun, Resûlullahı yanından ayırmaz, uzağa gitmeğe bırakmazdı. Birgün nasılsa gözetmedi. Süt kardeşi Şeymâ ile kuzuların arasına gitdi. Halîme, Resûlullahı göremeyince, Onu aradı, buldu. Şeymâya, niçin sıcakda dışarı gitdiniz? dedi. Şeymâ, anneciğim! Kardeşimin başı üzerinde bulut bulunuyor. Ona hep gölge yapıyor, dedi. Resûlullahdan şikâyet etmek şöyle dursun, Onu övdü. Onun yanında bulunan büyük küçük herkes, kendisini övmekde ve sevmekde idi. İncindiğini bildiren hiç olmadı. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, süt kardeşini hiç incitmediği gibi, onun haklarına hattâ, sütüne bile saygı gösterir, onun emdiği memeden hiç emmezdi. Halîme diyor ki, (O emerken kendi oğlum emmez, Ona saygı gösterirdi. Bu da süt kardeşlerinin Ondan hiç incinmediklerini, Onu hep sevip saydıklarını bildirmekdedir. O emerken, güzel yüzüne bakmağa dayanamazdım. Konuşmağa başlayınca, ilk olarak (Kelime-i tevhîd) söyledi. Herşeyi tutarken (Bismillah) derdi. Çocukların oyunlarına karışmazdı. (Biz oyun oynamak için yaratılmadık) derdi. Hiç ağlamaz, kimseyi incitmezdi). Hicretin sekizinci senesinde Huneyn gazvesinden sonra, alınan esîrler arasında, Şeymâ adındaki bir kadın, yâ Resûlallah! Ben senin süt kardeşinim dedi. O günlerdeki birkaç şeyi anlatdı. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Şeymânın sözlerini dinledi. Onu tanıyıp, çok ihsân eyledi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.