401

Hâtim dedi ki, yedinci fâidem: Herkes yiyip içmek, para kazanmak için uğraşıyor. Bu yüzden harâm ve şübheli şeyleri de alıyorlar ve zillete, hakâretlere katlanıyorlar. Bir âyet-i kerîmenin şu meâl-i âlîsini düşündüm. (Allahü teâlâ tarafından rızkı gönderilmiyen yer yüzünde bir canlı yokdur.) Kur’ân-ı kerîmin elbette doğru olduğunu ve o canlılardan biri olduğumu bildim. Rızkımı göndereceğine söz verdiğine, elbette göndereceğine güvenerek Onun emretdiği gibi çalışdım deyince, Şakîk, ne iyi yapmışsın ve ne iyi söylüyorsun, sekizinci fâideyi de söyle, dedi.

Hâtim dedi ki, sekizinci fâidem: Herkesin, bir kimseye veyâ bir şeye güvendiğini gördüm. Ba’zıları altınlarına, mal ve mülküne, ba’zıları san’atına ve kazancına, ba’zıları mevki’ ve rütbelerine, ba’zıları da kendi gibi bir insana güveniyor. Bir âyet-i kerîmenin şu meâl-i âlîsini düşündüm: (Allahü teâlâ, yalnız kendisine güvenenlerin her zemân imdâdına yetişir.) Her zemân ve her işimde yalnız Allahü teâlâya güvendim. O emr etdiği için çalışdım, sebeblere yapışdım. Fekat yalnız Ondan istedim.

Şakîk, bu sözleri işitince, yâ Hâtim! Allahü teâlâ, her işinde imdâdına yetişsin! Hazret-i Mûsânın Tevrâtına, hazret-i Îsânın İncîline, hazret-i Dâvüdün Zebûruna ve hazret-i Muhammed aleyhimüssalevâtü vesselâmın Fürkânına bakdım. Bu dört kitâbın bu sekiz temel üzerinde bulunduğunu gördüm. Bunlara uyanlar, bu dört kitâba uymuş, emrlerini yapmış olurlar, dedi.

Veliyy-i kâmil

Zâhirde muhtâc görünür hizmete,
bâtını imdâd ediyor herkese.

Zâhirine bakan aldanır elbet,
Özünü görene hep gelir himmet.

Hak teâlâ dostlarını gizledi,
bâtını zâhirle mestûr eyledi.

Zâhirleri islâmiyyet mir’âtıdır,
bâtınları Hakkın nazargâhıdır.

Âşıka derdlerin verdiği safâ,
dediler ki, ni’metlerde yok aslâ.

Gâfiller buna inanmazlar ammâ,
Kur’ânda bildiriyor Hak teâlâ.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.