401

  0123456789  

Kendi keyfi, zevki için ve para kazanmak için olan çalışmalarını, didinmelerini, bu hizmet maskesi ile örtenler pek çokdur. İnsanlara hizmet, onları dünyâda ve âhiretde râhata, huzûra kavuşdurmak demekdir. Bunun da, tek yolu, tek başarıcısı, insanları yaratan, yetişdiren, merhameti ve ihsânı sonsuz bol olan Allahü teâlânın gösterdiği, se’âdet yolu, ya’nî islâmiyyetdir. O hâlde, insanlığa hizmet, islâma hizmet ile olur. İslâma hizmet, insanlığa hizmetdir. İnsanlığa düşman olanlar, islâmiyyeti yok etmeğe çalışmışdır. Saldırmalarının en te’sîrlisi, müslimânları aldatmak, içerden yıkmak olmuşdur. Onları bölmüşler, birbirine düşman etmişler, dinsizlerin pençesine düşmelerine sebeb olmuşlardır. İslâmiyyete hücûm edenlerin başında, ingiliz câsûsları gelmekdedir.

Resûlullahsallallahü aleyhi ve sellem”, müslimânların başına gelecek bu felâketleri haber verdi. (Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak. Bunlardan yalnız, benim ve Eshâbımın izinde giden bir fırkası, Cehennemden kurtulacak) buyurdu. Çok şükr bugün, Cehenneme gidecek olan yetmiş iki fırkadan çoğu kalmadı. Şimdi, yeryüzündeki yüz milyonlarca müslimân, yalnız Sünnî ile Şî’î ve Vehhâbî denilen üç fırkadır. Bugün, müslimânların bu üç fırkası birbirleri ile uyuşmazsa, el ele vermezse, birbirlerini kötülerlerse, islâmın düşmanları yalanlarla, iftirâlarla, islâmı bozacak, müslimânları parçalayacak, gençleri aldatacak, dinden çıkaracaklardır. İnsanları bu fâci’alardan kurtarmak, ancak islâma hizmet ile, islâmı kurtarmakla olur. Bugün Avrupada, Amerikada insan haklarına mâlik olan hür milletlerde bulunan bir kimse, bilerek veyâ bilmiyerek, islâmiyyete uyduğu kadar, râhata, huzûra kavuşmakdadır. Okuyucularımızın bu hakîkatlere inanmaları ve uyanmaları için komünizmin ne olduğunu ve komünistlerin tuzağına düşen milletlerin başlarına gelen, yürekler acısı fâci’alardan, birkaç ibret levhasını bildirmeği uygun gördük.

Abdüllah bin Sebe’ ismindeki Yemenli bir yehûdînin kurmuş olduğu(Hurûfî) fırkasının uydurma kitâbları Îrânda yayılmakdadır. Kitâbımızın sonunda, bunlara da cevâb verilmekdedir.

Bu kitâbda Şî’îlerin içine sızan hurûfîlerin, Ehl-i sünnete nasıl saldırdıkları ve Îrân devlet reîsi (Nâdir şâh)ın Şî’î âlimleri ile, Ehl-i sünnet âlimlerini konuşdurarak, Şî’îliğe hurûfîliğin karışdığı, Sünnîlerin doğru yolda olduğu anlaşıldığı, Îrânın da, eskisi gibi Sünnî olmasına karar verilip, Nâdir şâhın tasdîk etdiği bildirilmekdedir.

Bu kitâbımızı okuyan Îrânlı kardeşlerimiz, Şî’î âlimlerinin karârlarına uyarak, Sünnî müslimân olacaklar, se’âdete kavuşacaklardır. Bugün çok şükr, Îrân aydınlarının Ehl-i sünnetden ayrı inanışları yok gibidir. Meselâ, Ehl-i sünnet âlimlerinden, imâmMuhammed Gazâlînin fârisî (Kimyâ-yı se’âdet)kitâbının 1964 de Tahranda gâyet güzel basıldığını, kitâbdaki, yüzlerce Ehl-i sünnet âliminin sözlerinin, büyüklüklerinin, Îrân gençliğine bildirildiğini şükrân ile gördük.

Şî’îler, hurûfîlere aldanmayıp, âlimlerinin gösterdiği doğru yolu takdîr ederek, Sünnîlerle el ele verdikleri, islâmiyyeti dünyâya birlikde yaydıkları gün, vehhâbîler de bunlara katılacak, müslimânlar birleşerek eski şanlarına, üstünlüklerine elbette kavuşacak, insanlığa yine ışık tutacak, medeniyyete önder olacak, bütün dünyâ se’âdete kavuşacakdır. İslâma hizmetin, insanlığa hizmet demek olduğunu her insan anlıyacakdır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.