593

Bunlara uyanların da nemâzları sahîh olmaz. İmâmın sesi yetişirken, müezzinin de nemâz içindeki tekbîrleri söylemesi mekrûhdur ve çirkin bid’atdir. İhtiyâc olunca söylemesi müstehab olur ise de, tegannî etmeği düşünürse, nemâzı fâsid olur). Buradan da anlaşılıyor ki, imâmın ve müezzinin cemâ’ate ho-parlör ile seslerini duyurmaları, hem cemâ’atin nemâzını ifsâd eder. Nemâzları sahîh olmaz. Hem de, çirkin bid’at olur. Bid’at işlemek büyük günâhdır. Başka yerde nemâz kıldırırken televizyonda görülen ve sesi de işitilen imâma uymanın sahîh olmadığı, Hindistân âlimlerinin Malappuram şehrinde çıkardıkları (El-mu’allim) mecmû’asının Rebî’ul-evvel 1406 ve Dessembr [aralık] 1985 târîh ve oniki sayılı nüshasında, vesîkaları ile yazılıdır.]

Ve dahî, nemâzı bozmayanlar: Önünde, boş saf olduğunda, bir veyâ iki adım yürüyerek varırsa veyâ âmîn dese ve bu deyiş, eğer bir başkasına cevâb değilse, kaşıyla veyâ gözü ile bir kimsenin selâmını alsa, birisi gelip, kaç rek’at kıldınız dese ve ona parmaklariyle işâret etse, bu sûretlerin hiç birisi nemâzı bozmaz.

Salât, lügatda Allahü azîm-üş-şândan rahmet ve meleklerden istigfâr, mü’minlerden düâ etmeğe derler. Istilâh ma’nâsı, ef’âl-i ma’lûme ve erkân-ı mahsûsaya derler ki, türkçede nemâz kılmak denir. Ef’âl-i ma’lûme, nemâzın hâricinde işlediğimiz fi’llere, erkân-ı mahsûsa, nemâzın içinde olan rüknlere derler ki, ancak nemâza mahsûsdur.

Ve dahî birgün Resûlullahsallallahü aleyhi ve sellemHazret-i Alî “kerremallahü vechehü ve radıyallahü anh” hazretlerine se’âdetle, (Yâ Alî! Senin nemâzın farzına, vâcibine, sünnetine, müstehabına riâyet etmen gerekdir) buyurduklarında, ensârdan bir zât dedi ki, (Yâ Resûlallah! Hazret-i Alî bunların cümlesini bilir. Bize, bir nemâzın farzına, vâcibine, sünnetine, müstehabına riâyet etmenin fazîletini beyân buyur. Biz dahî, ona göre amel edelim.) Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu ki: (Ey benim ümmetim ve Eshâbım! Nemâz, Allahü azîm-üş-şânın hoşnud olduğudur. Feriştehlerin sevdiğidir. Peygamberlerin sünnetidir. Ma’rifetin nûrudur. A’mâlin efdalidir. Bedenin kuvvetidir. Rızkın berekâtıdır. Canın nûrudur. Düânın kabûlüdür. Melek-ül-mevte şefâ’atcidir. Kabrde çirağdır. Münker ve Nekîr hazerâtına cevâbdır. Kıyâmet gününde, üzerinize sâyebândır. Cehennem ile aranızda perdedir. Sırâtı yıldırım gibi geçiricidir. Cennetde başınıza tâcdır. Cennetin anahtarıdır.)

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.