384

Osmânlı devletine sâdık kalacağına yemîn ederek, 1259 da Der’ıyye emîri yapıldı. 1282 [m. 1865] senesinde ölünceye kadar va’dinde durdu.

Faysalın (Abdüllah, Sü’ûd, Abdürrahmân ve Muhammed Sa’îd) isminde dört oğlu vardı. Faysal ölünce, büyük oğlu Abdüllah, Necd emîri yapıldı. Kardeşi Sü’ûd, Bahreyn adasından topladığı kimselerle birlikde 1288 [m. 1871] de isyân etdi. Abdüllah, küçük kardeşi Muhammed Sa’îdi, Sü’ûdün üzerine gönderdi. Muhârebede Sa’îdin askeri dağıldı. Sü’ûd, bütün Necd şehrlerini ele geçirmek hulyâsına kapıldı ise de, Abdüllah, Osmânlı devletinin bir emîri olduğu için, altıncı ordu kumandanlarından ferîk [tümgeneral] Nâfiz pâşa, Sü’ûdün üzerine gönderildi. Sü’ûd ile yanındaki bütün çeteciler 1291 [m. 1874] de yok edildi. Necd ülkesi râhata ve huzûra kavuşdu. Bütün müslimânlar halîfe-i müslimîne “rahmetullahi aleyh” hayrlı düâ etdiler. 1306 [m. 1888] dan sonra, Muhammed ibn-ür-Reşîd, Necdi ele geçirdi. Abdüllahı esîr eyledi.

Yemeni elde etdikleri zemân, Tâif ile San’a şehrleri arasında (Sevvat) dağları üzerinde yaşıyan bir milyona yakın Asîrli vahşîleri dahî vehhâbî yapmışlardı. Muhammed Alî pâşa, eşkiyânın kökünü temizledikden sonra, bu dağlardaki temizliği sonraya bırakmışdı. Binikiyüzaltmışüç (1263) de Sultân Abdülmecîd hân “rahmetullahi aleyh” zemânında buralar da Osmânlıların idâresi ve kontrolu altına alındı.

Asîrlilerin, kendilerinin seçdikleri emîrleri ve Osmânlıların ta’yîn etdiği vâlîleri vardı. Yumuşak davranan vâlîlere isyân ederler, kendi emîrlerine itâ’at etmenin ibâdet olduğuna inanırlardı. Vâlî Kurd Mahmûd pâşa zemânında isyân ederek, Yemendeki Hudeyde şehrine bile saldırmışlar, öldürücü sâm rüzgârı eserek telef olmuşlardı. Binikiyüzseksenyedi (1287) de de, isyân edip, Hudeyde şehrine saldırdılar ise de, şehrde bulunan az sayıdaki Osmânlı askerleri kahramanca çarpışdıklarından, şehre giremediler. Bunun üzerine, Redîf pâşanın kumandasında bir tümen asker gönderildi. Redîf pâşanın ve Osmânlı kurmaylarının güzel plânları ve idâreleri ile sarp dağlardaki eşkiyâ yuvaları birer birer ele geçirildi. Fitne ve isyân ocakları temizlendi. Redîf pâşanın hastalanması üzerine, Yemen çöllerindeki ve Asîr dağlarındaki vahşîlerin kalkındırılması, islâm bilgilerinin ve ahlâkının oralara yerleşdirilmesi için, Gâzî Ahmed Muhtâr pâşa gönderildi.

Arabistân yarımadası, Mısr fâtihi ve ilk Türk halîfesi yavuz sultân Selîm hânın “rahmetullahi aleyh” zemânı olan 923 [m.1517] senesinden beri Osmânlıların idâresinde kaldı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.