384

Mekkedeki Peygamberler soyundan olan temiz müslimânlar ile boğuşmağı tekrâr tekrâr emr eden ittihâdcılar, ısyân hâlinde olan Abdül’azîz bin Abdürrahmân bin Faysala dostluk mektûbları yazarak, (Askerinle Medîneye gel! Berâberce Mekkeye gidelim. Padişâha isyân etmiş olan Emîr Hüseyni yakalıyalım) diyordu. Abdül’azîz, bu mektûblara cevâb bile vermedi. Çünki o, Türklerin Mekkeye girmesini istemiyordu. Kendisi İngilizlerle anlaşmış olup, Arabistânın kendisine verileceği zemânı bekliyordu. Öyle de oldu. Abdül’azîz, o sıralarda, Bahreyn adalarında bulunan İngiliz kumandanı ile anlaşmış, İngilizlerden aldığı silâhlarla, Basra körfezi sâhilindeki Osmânlı şehrlerine saldırıp ele geçirmek çabasında idi. Şöyle ki:

Necd çöllerindeki Abdül’azîz ile ibn-ür-Reşîd kabîlelerinin senelerce döğüşerek kan dökmelerine son vermek için, Fârûkî Sâmi pâşa (Kasîm) mutesarrıfı yapıldı. Abdül’azîz, Sâmi pâşayı ve Türk askerlerini bir hücûmda esîr almak, bağlayıp Riyâda götürmek üzere sû-i kasd hâzırladı ise de, Kasîm şehrindeki şeyhler, devletle başa çıkılmaz diyerek, mâni’ oldular. Abdül’azîz, Sâmi pâşaya, (Kasîm bu kadar askeri besliyemez. Aç kalırsınız. Medîneye dön) dedi. O da, bu sözü dost nasîhati sanarak, Medîneye çekildi. Asker çekilince, Abdül’azîz, Kasîm kal’asındaki Osmânlı sancağını indirdi. Kasîmi böyle ele geçirdikden sonra, Necd Mütesarrıflığının merkezi olan (El-Hâssa)ya saldırarak, Osmânlılardan zorla aldı. İttihâdcılar Abdül’azîzi beğeniyorlar, ona birşey demiyorlar. Bilhâssa dinde reformcu olan Basra meb’ûsu Tâlib-ün-Nakîb, onun bu saldırılarını hizmet kılığına sokuyordu. Abdül’azîz, o sırada ibn-ür-Reşîde saldırdı ise de mağlûb ve perîşân oldu. Sü’ûd oğullarından çoğu öldü. Abdül’azîzden alınan ganîmetler arasında İngiliz silâhları ve birçok şapka vardı. Abdül’azîzin bu darbeyi yimesi, Mekke ve Medîneye saldırmasını gecikdirdi. Fekat, İngilizlerin ve meşhûr câsûs yüzbaşı Lavrensin körüklemesi ile 17 Hazîran 1336 [m. 1918] de şerîf Hüseyn pâşaya harb i’lân ederek, Mekkeye saldırdı. Fekat, mağlûb olarak Necde çekildi. 1342 [m. 1924] de, Mekke ile Tâifi ve 1349 [m. 1931] de Medîneyi İngilizlerden teslîm aldı. 1351 [m. 1932] Eylül ayının 23. cü günü de (Sü’ûdî Arabistân devleti)ni kurdu.

[Abdül’azîz bin Abdürrahmân 1373 [m. 1953] de ölünce, yerine oğlu Sü’ûd geçdi. Sü’ûd oğullarının yirmincisi olan bu adam, sefâhate düşkün idi. Atinada içkili kadınlı sefâhet sürerek 1384 de öldü. 1964 de, kardeşi Faysal bunun yerine geçdi. Faysal, petrol şirketlerinden ve hâcılardan her sene aldığı milyonlarca altını, vehhâbîliği yaymak için, her memlekete saçdı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.