384

İslâm dîninin sûretine kavuşanlar, Cennetin sûretinden pay alacaklardır. Dünyâda, islâm dîninin hakîkatine kavuşanlar, Cennetin hakîkatine kavuşacaklardır. Sûrete kavuşmuş olanlarla hakîkate kavuşmuş olanlar, Cennetin aynı bir meyvesini yiyecek. Fekat, herbiri başka tat alacakdır. Resûlullahsallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin mubârek zevceleri “radıyallahü teâlâ anhünne” Cennetde, Resûlullahın yanında olacak, fekat duydukları lezzet başka olacakdır. Eğer, başka olmasaydı, bu mubârek zevcelerin, bütün insanlardan dahâ üstün olmaları lâzım gelirdi. Her üstün olan kimsenin zevcesinin de, bunun gibi üstün olması gerekirdi. Çünki zevceler, Cennetde zevclerinin yanında olacakdır. İslâm dîninin sûretine kavuşanlar, buna uydukları zemân, âhıretde kurtulabileceklerdir. Buna uyanlar, umûmî evliyâlığa, ya’nî Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine ermiş demekdir. Bununla şereflenen, tesavvuf yoluna girebilecek, (Vilâyet-i hâssa) denilen özel evliyâlığa kavuşabilecek kimse demekdir. Bunlar, nefs-i emmârelerini itmînâna ulaşdırabilirler. Şunu iyi bilmelidir ki, bu vilâyetde, ya’nî İslâm dîninin hakîkatinde ilerliyebilmek için, islâm dîninin sûretini elden bırakmamak lâzımdır.

Tesavvuf yolunda ilerlemek, Allahü teâlânın ismini çok zikr etmekle olur. Bu zikr de, islâm dîninin emr etdiği bir ibâdetdir. Zikr etmek, âyet-i kerîmelerde ve hadîs-i şerîflerde övülmüş ve emr edilmişdir. Tesavvuf yolunda ilerliyebilmek için, islâm dîninin yasakladığı şeylerden sakınmak şartdır. Farzları yapmak, insanı bu yolda ilerletir. Tesavvuf yolunu bilen ve yolculara önderlik edebilen bir (Rehber=Mürşid) aramak da, islâm dîninin emr etdiği birşeydir. Mâide sûresinin otuzbeşinci âyetinde, (Ona kavuşmak için vesîle arayınız)buyuruldu. (Vesîlenin, insan-ı kâmil olduğu, onsekizinci maddede uzun bildirilmişdir). Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için, islâm dîninin sûreti de, hakîkati de lâzımdır. Çünki, evliyâlık üstünlüklerinin hepsi, islâm dîninin sûretine uymakla ele geçer. Peygamberlik üstünlükleri de, islâm dîninin hakîkatinin meyveleridir.

Evliyâlığa kavuşduran yol tesavvufdur. Tesavvuf yolunda ilerliyebilmek için, Allahdan başka herşeyin sevgisini kalbden çıkarmak lâzımdır. Allahü teâlânın ihsânı ile, kalb hiçbirşeyi görmez olursa, (Fenâ) denilen şey hâsıl olur. (Seyr-i ilallah) temâm olur. Bundan sonra,(Seyr-i fillah) denilen yolculuk başlar. Böylece, (Bekâ) denilen şey hâsıl olur ki, aranılan da budur. İslâm dîninin hakîkati buradadır. Buna kavuşan zâta (Velî) denir ki, Allahü teâlânın râzı olduğu, sevdiği kimse demekdir. Burada (Nefs-i emmâre) mutmainne olur. Nefs, küfrden kurtulup, Allahü teâlânın kazâ ve kaderinden râzı olur. Allahü teâlâ da, ondan râzı olur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.