418

Fekat inkâr ederse veyâ mürşid ondan incinirse, zikr etse de hidâyetden mahrûmdur. Mürşid onun zararını istemese dahî, o inkâr ve üzmek onun feyzine mâni’ olur. 1/260.[Mektûbât Tercemesi: 326.]

Tâlib, niyyeti düzeltirse ve sâdık ve hâlis olursa ve zikre de devâm ederse, tezkiye hâsıl olur. Kötü huyları iyi huylara dönüşür. Tevbe ve bağlanma nasîb olur. Dünyâ sevgisi çıkar. Ve sabr ve tevekkül ve rızâ hâsıl olur. Bunlar kendini âlem-i misâlde müşâhedeye vesîle olup, her latîfe için bir nûr müşâhede eder. Böylece seyr-i âfâkî temâm olur. Bu seyr hakîkatde sâlikin kendindedir. [Kendi kalbindedir.] Sâlik, seyrini âlem-i misâlde görür. 2/42. [Se’âdet-i Ebediyye: 933.]

● Tâlib, fenâ ve bekâya kavuşdukdan sonra, mürşide uyması lâzım gelmez. 1/292.[Mektûbât Tercemesi: 462.]

● Tâlib, vilâyet yolu ile yaklaşmakdan, nübüvvet yolu ile yaklaşmağa ulaşması câizdir. 3/124.

● Tâlibe lâzım olan edebler. 1/292. [Mektûbât Tercemesi: 462.]

● Tâlib olmıyan kimse, tâlib olmayı istemelidir. Bu istek de büyük ni’metdir. 1/61.[Mektûbât Tercemesi: 98.]

● Tabi’ati ile alâkalı arzûlar, kulluğa mâni’ değildir. 3/27. [Se’âdet-i Ebediyye: 428.]

● Tarîkatden maksad, islâmiyyetin üçüncü kısmı olan ihlâsı elde etmekdir. İslâmiyyetin dışında birşey değildir. 1/266. [Mektûbât Tercemesi: 350.]

● Tarîk-ı vilâyetde [vilâyet yolunda] vâsıta lâzımdır. Bu vâsıta, oniki imâmdır ve sonra Abdülkâdir-i Geylânîdir. 3/124.

● Tarîk-ı nübüvvetde [nübüvvet yolunda], fenâ, bekâ, cezbe ve sülûk yokdur. 1/312.[Mektûbât Tercemesi: 502.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.