418

– L –

● (Kalb hâzır olmazsa, nemâz da olmaz) hadîs-i şerîfinde huzûrdan murâd, nemâzın farzları ve vâcibleri ve sünnetleri ve müstehablarının yapılmasında kalbin hâzır olması, gevşeklik olmamasıdır. 1/305. [Mektûbât Tercemesi: 489.]

● Lahor şehri, diğer Hindistân şehrlerinin irşâd kutbu gibidir. 1/76. [Mektûbât Tercemesi: 121.]

● Lâ yese’unî erdî ve lâ semâî ve lâkin yese’unî kalbü abdil mü’mini [Yere ve göke sığmam. Fekat, mü’min kulumun kalbine sığarım] hadîs-i şerîfinde, yer ve gök, imkân dâiresine dâhildir. Lâ mekânî [mekânsız] olan, mekâna sığmaz. Bîçûn olan, çünde ârâm eylemez. [Allahü teâlâ, yaratılanda yerleşmez]. Mü’minin kalbi mekânsızdır. Niçin ve nasıldan berîdir. Onda sığışma mütehakkıkdır [tahakkuk edendir]. 1/287.[Mektûbât Tercemesi: 426.]

● Lâ yese’unî erdî ve lâ semâî ve lâkin yese’unî kalbü abdil mü’mini [Yere ve göke sığmam. Fekat, mü’min kulumun kalbine sığarım]. Bu sığmadan murâd, vücûd mertebesinin kendisi değil, sûreti, örneği sığmakdadır. Kendisinin sığması düşünülemez. 1/95. [Mektûbât Tercemesi: 141.]

– Y –

(Ey Peygamberim “sallallahü aleyhi ve sellem”! Sana yardımcı olarak, Allahü teâlâ ve mü’minlerden sana tâbi’ olanlar yetişir.”) âyet-i kerîmesinin geliş sebebi, Ömer-ül-Fârûkun “radıyallahü anh” islâma gelişidir. (Enfâl sûresi 64. Âyeti) 2/99.[Se’âdet-i Ebediyye: 515.]

● Ye’s, acz [ümîdsizlik ve çâresizlik] ve cehâlet, nihâyetde hâsıl olur. 1/284. [Mektûbât Tercemesi: 414.]

● Yatsı nemâzının edâsı, gece yarısına kadar mubâhdır. Gecenin sonuna kadar gecikdirmek tahrîmen mekrûhdur. 1/29. [Mektûbât Tercemesi: 47.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.