Reliable 5V0-31.23 Test Notes 🐒 5V0-31.23 Interactive Course 🏦 5V0-31.23 Interactive Course 🙊 Go to website 《 www.pdfvce.com 》 open and search for 《 5V0-31.23 》 to download for free 🐟Reliable 5V0-31.23 Test Price - search results

If you're not happy with the results, please do another search

(Birgivî vasıyyetnâmesi) ve benzeri kıymetli kitâblar demek istiyor ki: Bir kimse eğer, benim üstâdım, dâimî ve ezelî ve ebedî olarak hâzır ve nâzırdır dese, kâfir olur. Fekat, bunlar diyor ki, Allahü teâlâ, benim üstâdımın rûhuna öyle bir kuvvet vermişdir ki, her nerede ve ne zemânda çağırır isem, imdâdıma hâzır olur. Görülüyor ki, Fahr-i âlem “sallallahü aleyhi ve sellem”, yeryüzünün her tarafında, o zemândan bugüne kadar, ümmetinden herhangi biri ve hele, keşf, şühûd sâhibleri çağırınca, imdâdlarına yetişir. Hızır aleyhisselâmın rûhu, çağıranlardan ba’zılarının imdâdlarına geliyor. Melekler, rûh [can] almak için, bir ânda, istediği zemânda ve yerde bulunuyor. Şâziliyye yolunun reîsi, Ebül-Hasen Alî Şâzilînin “kuddise sirruh” (Her ân ve zemân, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve...

...doldurdu bütün kâinatı. Gördü Onu, basîr olanlar, görmiyor, yalnız, kör olanlar. O gonca, Mekkede açıldı, kokusu dünyâya saçıldı. Zerredir, O güneşden el’ân, âlemdeki ilm ile irfân. Bugün dolduran, rûy-ı zemîni, ilmler, O gülün bir filizi, Ol güneşin olmasa berkı, kim parlatırdı şark-ı garbı? Olmasa, Endülüs okulu açık, kim Avrupaya tutardı ışık? İlm merkezi Semerkand, Bağdâd, etdi, yer yüzün cehlden âzâd. Böylece, kapladı her yeri, hızla envâr-ı Muhammedî. İnsâf et, ey inadcı insâf, meydânda değil mi, ilm-i eslâf? Kim eyledi Mustafâ gibi, tevhîd-i Cenâbı ezelî? Verdi mi, öyle dersi irfân, Hitit ve Âsûr, Roma, Yunân? Ölçülse, Tevrât, Zebûr, İncîl, üstün elbet, Kitâb-ı tenzîl. Bir mu’cizedir, nûr-i Kur’ân, değişmez hiç, durdukca cihân. Kıyâmete...

Kendilerine müslimân dedikleri hâlde, bozuk inançları ve âyinleri ile, müslimânlıkdan ayrılmışlardır. Küfrlerine sebeb olan şeyler çok ise de, şu üçü mühimdir: 1 — Ahmedî ve Kâdıyânî adını alanlara göre, Îsâ aleyhisselâmı asmak istememişlerdi. Fekat, kendiliğinden öldü ve toprağa kondu. Sonra kabrinden çıkıp, Hindistânda, Keşmîre gitdi. Orada, İncîli öğretip tekrâr öldü diyorlar. 2 — Mehdînin çıkmasında ve herkesi dîne çağırmasında da, islâmiyyetden ayrılıyorlar. Îsâ ve Muhammed aleyhimesselâmın rûhları insan şeklinde görünecekdir. Bu da, Mirzâ Ahmeddir. Başka Mehdî yokdur diyorlar. 3 — Müslimânlıkda cihâd vardır. Fekat, top ile, kılınc ile değil, nasîhat ile, irşâd iledir. Kan dökmek, cân yakmak yokdur, soğuk harb vardır diyerek, Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını değişdiriyor, cihâd için olan âyet-i kerîmeleri...

BÜYÜK ÂLİMLER (Silsile-i aliyye) Nebî, Sıddîk ve Selmân, Kâsım, Ca’fer, Bistâmî, irfân kaynağı oldu, Ebül-Hasen Harkânî. Ebû Alî Fârmedî geldi sonra bu meydâna, çok Velî yetişdirdi, hem Yûsüf-i Hemedânî. Abdülhâlık Goncdüvânî, ma’rifetler semâsında, dünyâyı aydınlatdı, hem Ârif-i Rîvegerî. Mâverâ-ün-nehr ili, Tûr-i Sînâ gibi oldu, nûrlandıranlardan biri, Mahmûd-i İncirfagnevî. Alî Râmîtenîdir Azîzân ve pîr-i Nessâc, çok kerâmet gösterdi, Muhammed Bâbâ Semmâsî. Seyyid Emîr Gilâl de, ilm deryâsında sadef, andan meydâna geldi, Behâüddîn-i Buhârî. Alâ’üddîn-i Attâr, zemânının kutbu idi, Ya’kûb-ı Çerhîde oldu zâhir, envâr-ı rahmânî. Ubeydüllah-i Ahrâr ve kâdî Muhammed Zâhid, Dervîş Muhammed geldi ve Hâcegî Muhammed Emkenegî. Bâkî billahdan gelen, nûrlara kendi de katıp, binlerce kalb temizledi, imâm-ı Ahmed Rabbânî. Urvet-ül-vüskâ Ma’sûm...

“rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Mensûr Nevkadî, Semerkand müftîsi iken 434 [m. 1043] de ve Kâdî Muhammed Zahîrüddîn Buhârî 619 [m. 1222] de ve Muhammed bin Abdürrahmân Zâhid Buhârî 546 [m. 1151] de vefât etdi....

...cildi, doksanüçüncü mektûbunda yazılı hadîs-i şerîfde, (Nemâzda okunan Kur’ân, nemâz dışında okunan Kur’ândan dahâ hayrlıdır) buyuruldu. Bu hadîs-i şerîf, senedleri ile birlikde, (Hazînet-ül-esrâr)da da yazılıdır.] Hazret-i Alî “radıyallahü anh” buyurdu ki, (Nemâzda ayakda iken okunan Kur’ânın her harfi için yüz sevâb verilir. Nemâz dışında abdestli okuyunca, her harfi için yirmibeş sevâb verilir. Abdestsiz okuyunca, on sevâb verilir. Yürürken ve iş yaparken okuyunca, dahâ az sevâb verilir.) Ma’nâsını düşünerek bir âyet okumak, başka şey düşünerek, bütün Kur’ânı hatm etmekden dahâ çok sevâbdır. Son zemânlarda, hâfızların, Kur’ân-ı kerîmi tegannî ederek mûsikî perdelerine uyarak okumaları, çok çirkin bid’atdir. Çok günâhdır. Kur’ân-ı kerîmi, güzel ses ile, Allahdan korkarak ve hüzn ile okumalıdır. Kerderî, (Bezzâziyye fetvâsı)nda...

...değil, bilmiyorum nerdeyim. Bir teveccühle, gaflet perdelerini gideren, bir tebessümle, sonsuz se’âdetleri veren. İlm, irfân, kerâmet, hârikalar menba’ı, bu dünyâ nazarında, sanki örümcek ağı. Âşıkları ma’şûka, bu delîl kavuşdurmuş, onun ardından giden, ebedî sultân olmuş. Her sözünde rûhlara, âb-ı hayât damlıyor, her kelâmı, kalblerden, pasları kaldırıyor. Yalnız bir arzûsu var, bir mahbûb peşindedir, tecellî ile yanan, dağın ateşindedir. Sohbeti, ehl-i soffa, huzûru andırıyor, derdlere devâ olan, tiryâki dağıtıyor. (İnsanların üstünü, doğru yolun rehberi, hayât sırrını çözen, âriflerin serveri. Güzellerin güzeli, rûhların tek matlûbu, değil mahlûkun yalnız, Hâlıkın da mahbûbu). Ya’nî, Resûlullahı, gösteren aynadır bu! hadîsde bildirilen, (Sıla) sâhibidir bu! İkibin müceddidi, o vâris-i enbiyâ, hurmeti için yâ Rab, bizi ondan ayırma....