1249

Yâhud semeni müte’ahhide emânet olarak verir. İnşâ’at temâm oldukdan sonra, satış sözleşmesi [Akd] yapılır. Müte’ahhidin, apartmandaki ve arsadaki hisse-i şâyı’asını birlikde olarak satmasının câiz olduğu, Mecellenin ikiyüzonbeşinci maddesinde yazılıdır. İkinci kısmın 38. ci maddesine de bakınız!

Peşin semen ile yapılacak binâ temâmlanmadan önce zekât verme vakti gelirse, zekâtı verilmez. Müeccel semen ile olanın zekâtını san’at sâhibi, sarf etdiği paranın kırkda biri kadar verir.

Günlük işlerde ahkâm-ı islâmiyyeye uygun davranabilmek için, her müslimânın (Mecelle) kitâbı başındaki yüz maddeyi ezberlemesi ve iyi anlaması lâzımdır.

(Mecelle) kitâbında, bir başlangıc ile onaltı kısm vardır. Hepsi binsekizyüzellibir [1851] maddedir.

Başlangıc, (Fıkh temel bilgileri) olup, yüz maddedir.

Birinci kısm, (Bey’ ve şirâ) olup, yüzbirden 403. cü maddeye kadardır.

İkinci kısm, (Kirâ) bilgileri olup, altıyüzonbirinci maddeye kadardır.

Üçüncü kısm, (Kefîl olmak) bilgileridir. Altıyüzyetmişikinci maddeye kadardır.

Dördüncü kısm, (Havâle) bilgisi, yediyüzüncü maddeye kadardır.

Beşinci kısm, (Rehn) olup, yediyüzaltmışbirinci maddeye kadardır.

Altıncı kısm, (Emânet)dir. Sekizyüzotuzikinci maddeye kadardır.

Yedinci kısm, (Hibe) bağışlamakdır. Sekizyüzsekseninci maddeye kadardır.

Sekizinci kısm, (Gasb ve Zarar)dır. Dokuzyüzkırkıncı maddeye kadardır.

Dokuzuncu kısm, (Hicr ve İkrâh)dır. Binkırkdördüncü maddeye kadardır.

Onuncu kısm, (Şirketler ve Sosyal bilgiler)dir. 1448. ci maddeye kadardır.

Onbirinci kısm, (Vekâlet)dir. Binbeşyüzotuzuncu maddeye kadardır.

Onikinci kısm, (Sulh ve Afv)dır. Binbeşyüzyetmişbirinci maddeye kadardır.

Onüçüncü kısm, (İkrâr)dır. Binaltıyüzonikinci maddeye kadardır.

Ondördüncü kısm, (Da’vâ)dır. Binaltıyüzyetmişbeşinci maddeye kadardır.

Onbeşinci kısm, (İsbât ve Yemîn)dir. 1783. cü maddeye kadardır.

Onaltıncı kısm, (Hâkimlik)dir. Binsekizyüzellibirinci maddeye kadardır.

Tanınmış hukûkculardan Alî Haydar beğ ve Âtıf beğ ve hâcı Reşîd pâşa “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, (Mecelle)yi ayrı ayrı şerh etmişlerdir. Herbiri çeşidli cildler hâlinde basılmışdır. Bunları okuyan garb bilginleri, islâm hukûkuna ve islâmiyyetdeki sosyal bilgilerin inceliğine ve çokluğuna hayrân kalmakdadırlar.

Âtıf beğ, (Mecelle)nin 1114 ve sonraki maddelerinde diyor ki:

(Kısmet), hisse-i şâyıa ile müşterek olan kirâ malı, sâhiblerine bölmek demekdir. Ayn olan, aynı cinsden karışmış malın taksîminde uyuşamazlarsa, ortaklardan biri taleb edince, hâkim tarafından bölünür. Üçüncü kısm, ondokuzuncu maddede bildirildiği gibi, hacm veyâ vezn ile ölçülen şeyleri, ölçmeden bölmek fâiz olur. Deynin taksîmi sahîh olmaz. Başka cinslerden malların karışması ve taksîmi zararlı olan bir malın taksîmini hâkim yapmaz. Bunları uyuşarak bölebilirler. Yâhud satılıp, parası bölünür. Binâ kıymetlendirilerek, kıymetleri müsâvî olacak vech ile taksîm edilir. Kıymeti fazla kısmını alan, kıymeti az olanı alana, aradaki farkın yarısı kadar para verir. Müşterek bir ayn [mal] bâkî kalmak üzere, bunun menfe’atini taksîm etmeğe (Mühâyee) denir. Mislî eşyâda mühâyee olmaz. Ev, tarla, zemânla veyâ mekân ile mühâyee olunur. Mekânda ve öncelikle uyuşulmazsa, kur’a çekilir. Ağaç, yün, süt gibi ayn olan şeylerde mühâyee olmaz. Eğer, bunları mühâyee edip, hisselerinde hâsıl olan farkı halâllaşsalar, halâl olmaz.]

Âlem içre, mu’teber bir nesne yok, devlet gibi.
Olmaya devlet cihânda, bir nefes sıhhat gibi!

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.