369

Hıristiyanların ileri gelenlerinden Scholasticus diyor ki: (Petrusun Risâle-i sâniyesini yazan kimse, zemânını zâyi’ etmişdir, boş yere harcamışdır.) 1266 [m. 1850] senesinde basılan Bible târîhinde diyor ki: (Cerintnus ismli müellif, risâle-i Yehûdâ, Hadrianus saltanatı zemânında Orşilim [Kudüs] üskuflarından onbeşinci üskuf olan, Yehûdânındır demişdir.) [Bible, İncîl demekdir. Üskuf: İncîl okuyucularının üst derecesinde olan hıristiyan din adamlarına denir.] Yuhannâ İncîlini şerh eden eski müelliflerden Aircin, mezkûr şerhinin beşinci cildinde, (Pavlosun her kiliseye risâleleri (mektûbları) olmayıp, ba’zı kiliselere yazdığı risâleleri de, üç-dört satırdan ibâretdir.) demişdir. Origenes bu sözüne göre, Pavlosa âid olduğu söylenilen risâlelerin hiçbirisi, onun te’lîfi olmayıp, başkalarının te’lîfi olduğu hâlde, ona nisbet edildiği anlaşılmakdadır. Pavlosun, Galatyalılara yazdığı mektûbun ikinci bâbında, onbirinci âyetden i’tibâren onaltıya kadar şu cümleler yazılıdır: (Fekat Petrus Antakyaya geldiği, azarlanmayı hak etdiği zemân, ben onunla yüzyüze geldim. Kabâhatli idi. Çünki Ya’kûb tarafından ba’zı kimseler gelmeden evvel, bir takım insanlarla [Putperest milletlerle] berâber yemek yiyordu. Fekat onlar geldikleri zemân hitanlı (sünnetli) olanlardan [Yehûdîlerden] korkarak çekildi ve ayrıldı. Diğer yehûdîler de, Petrus ile berâber geri çekildi, riyâ yapdılar. O derece ki, Barnabas bile onların riyâsına kapıldı. Fekat ben İncîlin hakîkatına göre doğru yürümediklerini görünce, hepsinin önünde Petrusa dedim ki, “sen yehûdî iken, yehûdî gibi değil, diğer milletler [putperestler] gibi yaşıyorsun! Niçin diğer milletleri yehûdîler gibi yapmağa zorluyorsun? O milletlerden olan günâhkârlar değil, zâten yehûdî olan bizler, insanın şerî’at amelleri vâsıtası ile değil, ancak Îsâ Mesîhe îmân etmekle sâlih olacağını bildiğimizden, biz de Mesîh Îsâya îmân etdik. Ancak şerî’at işlerinden değil, Mesîhe îmân etmekle sâlih sayılalım. Çünki hiçbir insan, şerî’at amellerini yapmakla sâlih olamaz”.)

Bu cümlelerin baş tarafı son tarafının temâmen zıddı olduğundan, ikisinden birisinin (ya’nî yâ baş tarafı, veyâ son tarafının) sonradan ilâve edildiği anlaşılmakdadır. Çünki Pavlos mektûbunun baş tarafında [onbirinci âyet] Petrusu Antakyada nasıl azarladığını yazdığı hâlde, ona atf etdiği kabâhat, putperest diğer milletler ile berâber yehûdî âdetlerinin hilâfına yemek yimesi idi. [Eğer Petrus gibi bir Rûh-ül kudsden ilhâm almış ve Mesîhin hizmetcisi olan bir zâta yukarda zikr etdiğimiz hakâretleri yapması edebsizlik değil ise.] Hattâ onu azarladığında, sen yehûdî olduğun hâlde, putperestler gibi dîninin emrlerine ehemmiyyet vermezsen, onları hangi yüzle, hangi salâhiyyet ile yehûdî şerî’atine da’vet ediyorsun, demişdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.