415

Onlar kâfir değildir. Günâha da girmedi. Çünki, dinden, islâmiyyetden anladıklarını yapıyorlar). İctihâdda yanılmak kabâhat değildir ve birşey söylenemez. Onların Eshâb olduğunu düşünerek, hepsini iyi bilmeliyiz!

Allahü teâlâ, hepimizi, doğru yoldan ayırmasın! Din büyüklerinin kitâblarından haberi olmayıp, dînin vesîkalarını, islâmiyyetin delîllerini ve senedlerini işitmeyip de dînini, sonradan meydâna çıkan târîhlerden öğrenenleri ve yalnız hayâl ve inâd ile konuşanları ve yazanları işitmekden, yazılarını okumakdan ve onlara aldanmakdan muhâfaza buyursun! Âmîn. Îmânı olanlar, îmânın tadını tadanlar, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime-hümullahü teâlâ” kitâblarından alınan sözlere ve yazılara sarılır. Bunlardan zevk alır. Din adamı geçinen câhillerin, sözlerinden ve yazılarından nefret eder, kaçar.

İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh” ikinci cildde, otuzaltıncı mektûb sonunda buyuruyor ki, Sahâbe-i kirâmın üstünlüğünü anlatan “rıdvânullahi aleyhim ecma’în” mektûbu, (Ehl-i beyt-i Resûl)ün “sallallahü aleyhi ve sellemmedh ve senâsı ile bitirelim:

Seyyid-i kâinât “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vesselâm” buyurdu ki, (Alîyi radıyallahü anhseven, muhakkak, beni sevmişdir. Ona düşmanlık eden, muhakkak bana düşmanlık etmişdir. Onu inciten, muhakkak beni incitmişdir. Beni inciten, muhakkak Allahü teâlâyı incitmiş olur.)

Bir hadîs-i şerîfde buyurdu ki, (Allahü teâlâ, bana dört kimseyi sev diye emr etdi. Onları kendisinin de sevdiğini bildirdi). Onların ismlerini bize söyler misiniz, denildikde, (Alî onlardandır, Alî onlardandır, Alî onlardandır, Ebû Zer, Mikdâd ve Selmân) buyurdu. Bir hadîs-i şerîfde, (Alînin“radıyallahü anh” güzel yüzüne, belki mubârek vücûd-i şerîfine severek bakmak ibâdetdir) buyurdu. Berâ’ bin Âzib “radıyallahü anh” diyor ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, birgün oturmuşdu. Buyurdu ki, (Yâ Rabbî! Ben Haseni seviyorum) “radıyallahü anh”.

Hazret-i Ebû Bekr “radıyallahü anh” diyor ki, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” yanında imâmHasen vardı. Bir kerre bize, bir kerre Hasene “radıyallahü anh” bakarak: (Benim bu oğlum seyyiddir, efendidir. Ümmîd ederim, beklerim ki, Allahü teâlâ, onun ile, müslimânlardan iki fırkanın arasını bulur). Ya’nî müslimânlardan iki fırka sulh ederler buyurdu.

Üsâme bin Zeyd “radıyallahü anh” diyor ki: Peygamber efendimizi “sallallahü aleyhi ve sellem” gördüm. Hasen ve Hüseyn “radıyallahü anhümâ” mubârek kucağında oturuyorlardı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.