481

Bunlara, (Protestan) kiliseleri denildi.]

Görülüyor ki, hıristiyanların çoğu müşrikdir ve yehûdîlerden dahâ aşağıdır. Âhıretde azâbları dahâ çokdur. Çünki bunlar, hem Muhammed aleyhisselâma inanmıyor, hem de, ulûhiyyetde taşkınlık ediyor, teslîse inanıyorlar. Îsâ aleyhisselâma ve anası hazret-i Meryeme tanrı diyerek tapınanlar, müşrikdir. Leş de yiyorlar. Yehûdîler ise, yalnız iki Peygambere “aleyhimessalevâtü vetteslîmât” inanmıyor. Allahü teâlâyı bir biliyor ve leş yimiyor. Bununla berâber, yehûdîlerin islâma düşmanlığı dahâ çokdur. Yehûdîlerden birkaçı, (Uzeyr Allahın oğludur) diyerek hıristiyanlar gibi müşrik oluyor ise de, çoğu müşrik değildir. Ortodoks, katolik ve protestanların her biri başka başka İncîller okuyup, Îsâ aleyhisselâma bağlı olduklarını söyler. Hâlbuki, i’tikâdda ve amelde, birbirlerine uymıyan çok şeyleri vardır. Hepsine nasârâ ve hıristiyan deniyor. Îsâ, Peygamberdir diyenlere, Ehl-i kitâb denir. Şimdi, Ehl-i kitâb olan hıristiyan yokdur. Muhammed aleyhisselâma inanmadıkları için, hepsi kâfirdir. Yehûdîler de, kendilerine mûsevî diyor. [1997 senesinde Fransada yayınlanan iki cildlik Dinler ansiklopedisinde diyor ki: 1995 senesinde yeryüzünde 4 milyar 550 milyon nüfûs vardı. Bunun 1 milyar 60 milyonu müslimân, 1 milyar 870 milyonu hıristiyan [bunun 1 milyar 42 milyonu katolik, 505 milyonu protestan, 174 milyonu ortodoks], 14 milyonu yehûdî, 1 milyar 606 milyonu hiçbir peygambere inanmayan kâfirler, ya’nî müşriklerdir.]

Peygamber efendimiz “aleyhissalâtü vesselâm” hicretin, onbirinci senesinde, âhıreti teşrîf buyurdukdan sonra, Ebû Bekr-i Sıddîkradıyallahü anhhalîfe oldu. Hicretin onüçüncü senesinde, altmışüç yaşında vefât etdi. Bundan sonra Ömer-ül-Fârûk “radıyallahü anh” halîfe oldu. Yirmiüçüncü senede, altmışüç yaşında şehîd edildi. Bundan sonra, Osmân Zinnûreyn “radıyallahü teâlâ anh” halîfe oldu. Otuzbeş senesinde, sekseniki yaşında şehîd edildi. Sonra Alî “radıyallahü anh” halîfe oldu. Hicretin kırkıncı senesinde altmışüç yaşında şehîd edildi. Bu dört halîfeye, (Hulefâ-i râşidîn) denir. Zemân-ı se’âdetde, (Ahkâm-ı İslâmiyye)temâm icrâ edilip, her taraf, hak, adâlet ve hürriyyet ile nûrlandığı gibi, bunların zemânında da öyle idi. Ahkâm-ı islâmiyye kusûrsuz olarak yapılıyordu. Bu dört halîfe, Eshâb-ı kirâmın hepsinden üstündür. Kendi aralarındaki üstünlükleri, hilâfetleri sırasına göredir.

Ebû Bekr “radıyallahü anh” zemânında, müslimânlar, Arabistân yarımadasından dışarı çıkdı. Resûl-i ekremsallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz âhıreti teşrîf buyurunca, yarımadada karışıklıklar çıkdı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.