481

Kişmirde karışıklıklara yol açdı. Hindliler bundan fâidelenerek Kişmire saldırdı. Hükûmet korkunç ve güç durumlarla karşılaşdı. Bütün bu çılgınlıklarıyle kanâat edemiyen Mevdûdî, el altından Süûdî Arabistân ile de iş birliği yapdı. Mezhebsizliği her islâm ülkesine yaymak için kurulmuş olan Medînedeki Vehhâbî istişâre hey’etine a’za oldu. Fekat (Bir zâlime yardım edene, Allahü teâlâ o zâlimi musallat eder) hadîs-i şerîfi tecellî ederek, yanaşmak istediği kimseler tarafından yine habs olundu.

Karaşi medresesinin müdîri ve (Pâkistân medreseleri vifâkı)nın reîsi Muhammed Yûsüf Benûrî, 1397 [m. 1977] senesinde vefât etdi. (El-üstâd-ül mevdûdî)kitâbında, Ebül’ulâ Mevdûdînin ehliyyetsiz ve mezhebsiz olduğunu uzun anlatmakdadır. Bu kitâb arabî olup, İstanbulda ofset ile basdırılmışdır. Yedinci sahîfeden başlıyarak diyor ki: Mevdûdî, uğursuz bir tesâdüf olarak, çocukluğunda, Niyâz Fethpûrî isminde bir mülhidi kâtib yapdı. Bunun sapık fikrleri ile bozuldu. Bunun yardımı ile, çeşidli mecmû’alara yazı vererek geçimini sağladı. Sonra,(Cem’ıyyet-ü ulemâ’il-Hind) idâresini ele aldı. Müfti Muhammed Kifâyetullah ve şeyh Ahmed Sa’îd-i Dehlevînin yardımları ile (Müslim) mecmû’asını çıkardı. 1352 [m. 1933] de (Tercümân-ül-Kur’ân) mecmû’asını çıkardı. Sonra dört arkadaşı ile birlikde, (Dâr-ül-islâm) idâresini kurdular. Bu arkadaşları, Muhammed Manzûr Nu’mânî, Ebül Hasen Alî Nedvî Lüknevî, Emîn Ahsen-ü-İslâhî ve Mes’ûd Âlim-ül-Nedvî idi. Nihâyet, 1360 [m. 1941] de (El-cemâ’at-ül-islâmiyye) idâresini te’sis etdi. Akıcı kalemi ile yazılar neşr etdi. Şeyh Münâzır Ahsen-ül-Geylânî, Seyyid Süleymân-ün-Nedvî, Abdülmâcid Deryâbâdî gibi meşhûr kimselerin medh ve senâlarına kavuşdu. Fekat fikrlerini yaymağa başlayınca, ileriyi gören ilm adamlarında tereddüdler hâsıl oldu. Kitâblarına karşı ilk reddiyye yazan şeyh Münâzır Ahsen-ül-Geylânî oldu. Abdülmâcid Deryâbâdînin çıkardığı (Sıdk-ul-cedîd) mecmû’asında, (Yeni bir hâricî) başlığı ile ilk reddiyyesini yazdı. Sonra, Süleymân-ün-Nedvî ve Hüseyn Ahmed-ül Medenî, Mevdûdîye reddiyyeler yazdılar.

Mevdûdînin sapıtmasına sebeb, din bilgilerini ehlinden öğrenmedi. Arabî ilmlerde mehâret kazanamadı. Hakîkî din âlimlerinin sohbetlerine kavuşamadı. İngilizce ve arabî lisanlarını, okumakda ve yazmakda ve konuşmakda başarılı olmadı. Arabî olarak neşr etdiği kitâblarının hepsini urdu dili ile yazmış ve şeyh Mes’ûd âlimün-Nedvî ve talebesi tarafından arabîye terceme edilmişdir. Üzerlerinde Mevdûdî ismi yazılı olduğundan, okuyanlar, Mevdûdînin arabî olarak yazdığını zan etmekdedirler.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.