481

Zikrden nefse sıkıntı gelirse, bunun, çeşidli sebebleri vardır. Bunlardan biri, bulunduğu tarîkat meşâyıhına, ya’nî mürşidlerine karşı edebe aykırı davranmakdır. Sâlik, sebebini anlıyamazsa, şeyh teveccühü ve firâseti ile anlar ve bildirir. Bu fakîr [ya’nî Veliyyullah Dehlevî], bâtınım ile, rûhlar âlemine teveccüh etdim. Her tarîkatin, buraya ayrı nisbetleri olduğunu anladım. Türbelerde i’tikâf etmek de, ilerlemeğe yardım eder. Selef-i sâlihîne dil uzatmak, yol kesen sebeblerdendir. Zikr meclislerine meleklerin rahmet saçdıkları, zikr edenlerin etrâfını nûr kapladığı çok görülmekdedir. Bir insanın rûhu, Peygamberlerin veyâ Evliyânın temiz rûhları ile veyâ meleklerle bağlantılı olursa başkalarına bildirilmiyen şeyler buna bildirilir. İnsan bir kimsenin Velî olduğunu anlayıp, onu severse, rûhu onun rûhuna bağlanır. Yâhud mürşidini veyâ sâlih olan ceddini severek onun rûhuna bağlanır. Ondan feyz alır, fâidelenir. Evliyânın kabrlerini ziyâret etmek, Kur’ân-ı kerîm okuyup, sadaka verip, sevâbını rûhlarına göndermek, eserlerine, evlâdına saygı göstermek, onların rûhları ile bağlanmağa yardım eder. Onları rü’yâda görür. Tehlükeli yerlerde, kendi şekllerinde görünerek yardım eder, kurtarırlar. Rûhlardan fâidelenmeğe (Üveysî olmak) denir. Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin cezbi çok kuvvetli olduğu için, kabrinde, diri olanlar gibi tasarruf yapmakdadır. Bu fakîr [ya’nî Veliyyullah-ı Dehlevî], meşâyıhın rûhlarına teveccüh ederek, çeşidli fâidelere kavuşdum. Meşâyıhın vefâtından beşyüz sene geçince bedendeki tabî’î kuvvetler, hiç kalmaz. Kabrlerini ziyâret edenlere te’sîrleri dahâ fazla olur. Rûha teveccüh ederek, ondan istifâde iki sûretle olur: Birincisi, rûhlarının birbirlerine bağlandığını düşünmekdir. Bu, birisini aynada görmeğe benzer. İkincisi, kabrini ziyâret edip, onu düşünmekdir. Bu, gözünü açıp, birini karşısında görmeğe benzer.

Veliyyullah-ı Dehlevî “rahmetullahi aleyh”, (İzâle-tül-hafâ) kitâbının beşyüzyirmiikinci sahîfesinde diyor ki, (Dört mezhebin ruhsatlarını, ya’nî kolaylıklarını toplamak, Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açık bildirilen nasslarla ve selef-i sâlihînin icmâ’ı ile ve açık olan kıyâs ile yasak edilmediği zemân câiz olur.) Görülüyor ki, Şâh Veliyyullah, mezhebleri birleşdirmeli demiyor. Kolaylıklarını almağı bile, şartlara bağlıyor. İzâle-tül-hafâ kitâbı fârisî olup, Urdu diline tercemesi ile birlikde, 1386 [m. 1966] da Pâkistânda basılmışdır.

Mevdûdî, (İslâmda İhyâ Hareketleri) kitâbında, Ehl-i sünnet âlimlerine saldırmağa devâm ederek, doksanbirinci sahîfesinde, yine onun (Musaffâ) adlı kitâbından alarak, (İctihâd her devrde lâzımdır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.