481

Mezhebler üzerinde konuşmağı men’ ediyorlar. Herkesi kendi akîdesinde serbest bırakıyorlar. (Düstûr-ül-amel)’in 16. cı sahîfesinde, (Bölücü ve lüzûmsuz mes’ele üzerinde durulmaz. Tevhîdin aslı ve islâmın esâsı incelenir) diyor. (Miftâh-ut-teblîg) kitâblarının 218. ci sahîfesinde de, aynı şeyler yazılıdır. Kurucuları olan Muhammed İlyâs, (Melfûzât)ının 116. cı sahîfesinde, (Yolumuzun aslı, îmânı kuvvetlendirmekdir. Akâid bilgilerini genişletmek doğru değildir. Yoksa, kalblerde fitne, zihnlerde şübheler hâsıl olur) diyor. (Mekâtîb)inin 142. ci sahîfesinde, (Ara sıra, bid’at kelimesini kullanıyorsunuz. Böyle sözleri söylemeyiniz! Böyle sözler, insanlar arasında fitne çıkmasına sebeb olur) demekdedir.

Yukarıda bildirilenlerden anlaşılıyor ki, bunlarda Ehl-i sünnet i’tikâdı yokdur. Yetmişüç fırkadan herbiri aralarına serbestçe karışabilir. Hattâ müslimân olmıyanlar da, dâhil olur. İ’tikâd bilgileri üzerinde durmazlar. Hattâ bunların öğrenilmesini men’ etmekdedirler. Yalnız Peygamberlerin yolunda olduklarını söylerler. Hadîs-i şerîfde bildirilmiş olan, i’tikâdı doğru tek fırkayı araşdırmazlar. Bunu taleb etmenin fitneye sebeb olacağını söylerler. Bid’at ve benzeri kelimeleri kullanmazlar. Böyle sözler, fitne çıkarır derler. Bütün bu sapık davranışları ile birlikde, kendilerinin Ehl-i sünnet velcemâ’at mezhebinde olduklarını söylerler. Hâlbuki, bu hak mezhebdekilere göre, bunların dalâletde olduklarında hiç şübhe yokdur.

İslâm âlimleri, müslimânların bid’at sâhibleri ile görüşmelerini, onlara yaklaşmalarını, konuşmalarını yasak etdiler. Abdülkâdir Geylânî “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz”, bid’at ehlinin mezheblerinin bozuk olduklarına inanmak, onlara uymamak lâzım geldiğini, onları sevmemenin çok sevâb olduğunu bildirdi. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”,(Bid’at sâhibine düşman gözü ile bakan kimsenin kalbini Allahü teâlâ emân ve îmân ile doldurur. Bid’at sâhibini kötü bileni Allahü teâlâ, Kıyâmet gününün korkularından korur. Bid’at sâhibine hakâret edene, Allahü teâlâ, Cennetde yüz derece ihsân eder. Bid’at sâhibini güler yüzle karşılıyan veyâ ona iyilik eden, Allahü teâlânın Muhammed aleyhisselâma göndermiş olduğu islâmiyyeti beğenmemiş olur)buyurdu. Mugîrenin Abdüllah ibni Abbâsdan haber verdiği hadîs-i şerîfde de, (Bid’at sâhibi, bid’atinden vazgeçmedikçe, Allahü teâlâ, onun hiçbir ibâdetini kabûl etmez!) buyuruldu. Fudayl bin İyâd “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz” buyurdu ki, (Bid’at sâhibini seven kimsenin ibâdetlerini Allahü teâlâ yok eder ve kalbinden îmân nûrunu çıkarır.)

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.