481

Bu ilm üzerinde ve mevdû’ hadîsler üzerinde geniş bilgi edinmek istiyenlere,(Se’âdet-i Ebediyye) kitâbının ikinci kısmında beşinci maddeyi okumalarını tavsiye ederiz.

İmâm-ı Muhammed Birgivînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Usûl-i hadîs)kitâbını Dâvüd-i Karsî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, şerh etmişdir. Bunu da, Harputlu Yûsüf efendi “rahmetullahi teâlâ aleyh”, şerh etmiş, İstanbulda basılmışdır. Bunun doksanbirinci sahîfesinden başlıyarak, arabîden terceme etmeği fâideli gördük:

(Herhangi bir hadîsi haber verirken, bilerek yalan söylemiş olduğu bilinen bir kimsenin haber verdiği hadîs-i şerîflerin hepsine (Mevdû’) veyâ (Müfterî)hadîs denir. Çünki, haber verdiği hadîslerin hepsinin de, uydurma, iftirâ olmak ihtimâli vardır. Görülüyor ki, Usûl-i hadîsde yalanı yakalanan kimse, tevbe etse ve sâlih olsa da, bunun bildirdiği bütün hadîslere mevdû’ denilir. Böyle olduğunu, imâm-ı Süyûtînin (Tedrîb) kitâbı da bildirmekde ve hadîs âlimlerinin çoğu da söylemekdedir. Bid’at fırkalarında olanlar, müslimânları doğru yoldan ayırmak için, zındıklar da, müslimânları aldatmak için, hadîs uydurdular. Tekke şeyhlerinden de, ibâdete tergîb ve günâhlardan terhîb için hadîs uyduranlar oldu. Böyle iyi niyyetli hadîs uydurmak harâmdır. Müslimânları aldatmak için olursa, küfrdür. Sa’lebî, Vâhidî, Zimâhşerî, Beydâvî ve Ebüssü’ûd tefsîrlerinde, sûrelerin kıymetlerini anlatan, öven hadîslerin mevdû’ oldukları söyleniliyor. Fâtiha, En’âm, Kehf, Yasîn, Duhân, Mülk, Zilzâl, Nasr, Kâfirûn, İhlâs ve Kul e’ûzü sûrelerini öven hadîslerin sahîh oldukları meydândadır. Bu tefsîrlerin sâhibleri, mevdû’ denilen hadîsleri, sahîh, hasen ve olsa olsa za’îf bildikleri için veyâ güvendikleri hadîs âlimlerinden, böyle olarak aldıkları için, yâhud mevdû’ olduklarını kabûl etmedikleri için yazmışlardır. Çünki, hadîslerin sahîh olup olmadıkları zann-ı gâlib ile anlaşılır. Kesin olarak bilinemez. Hadîs âlimlerinden çoğunun sahîh dediği çok hadîsler vardır ki, bu fennin başka âlimleri, bunlara sahîh dememişdir. Birçoğu da, bunların sahîh olup olmadığını anlıyamamışdır. Çünki, bir hadîsin sahîh olmadığını anlamak çok güçdür. Ancak zan ile anlaşılır. Kesin olarak anlaşılamaz. Bir hadîsin uydurma olduğunu kesin olarak anlamak için, bunu haber verenlerden birinin, bunu ben uydurdum demesi lâzımdır. Yâhud, bana haber verdi dediği kimsenin, bu doğmadan önce ölmüş olduğu bilinmelidir. Yâhud, hadîs denilen sözün, islâmiyyete ve akla, hesâba ve tecribeye uymaması ve te’vîl kabûl etmemesi ile uydurma olduğu anlaşılır. Bunları da ancak hadîs âlimleri anlar.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.