481

Ben de birlikde girdim. Şeyh hazretleri, Kabr-i nebevîye karşı dönerek ve kıbleyi arkada bırakarak durdu. Sonra dışarı çıkdı. İbni Cemâ’a hazretleri (Mensek-i kebîr) adındaki kitâbında diyor ki: Ziyâret ederken minber yanında iki rek’at nemâz kılıp, düâdan sonra, Hucre-i se’âdetin kıble tarafına gelmeli, mubârek başını sol tarafa alıp, (Merkad-ı şerîf) dıvarından iki metre kadar uzak durmalı, sonra yavaş yavaş kıble dıvarını arkaya alıp, (Muvâcehe-i se’âdet)e karşı döndükde selâm vermelidir. Bütün mezheblerde de böyledir.

(Hadîka)da, dil âfetlerinin yirmiüçüncüsünü anlatırken diyor ki, (Düâ ederken, Peygamberlerin hakkı için veyâ diri yâhud ölü olan bir Velînin hakkı için diyerek, Allahdan birşey istemek tahrîmen mekrûhdur. Ya’nî Allahü teâlâ hiç kimsenin istediğini yapmağa mecbûr değildir. Çünki, Allahü teâlâda hiçbir mahlûkun hakkı yokdur denildi. Evet öyledir. Fekat, Allahü teâlâ sevdiği kullarına söz vererek, kendinde onlar için hak tanımışdır. Ya’nî dileklerini kabûl edecekdir. Kullarına, kendinde hak ihsân etdiğini Kur’ân-ı kerîmde bildirmişdir. Meselâ, bir âyet-i kerîmede meâlen, (Mü’minlere yardım etmek, üzerimize hak oldu)buyuruldu.) (Bezzâziyye) fetvâsında diyor ki, (Ölü veyâ diri olan bir Velînin veyâ bir Nebînin ismini söyliyerek, bunun hürmeti için dilekde bulunmak câizdir).(Şir’a) şerhinde, (Peygamberlerini ve sâlih kullarını vesîle ederek düâ etmelidir.(Hısn-ül-hasîn)de de böyle yazılıdır) demekdedir. Görülüyor ki, İslâm âlimleri, Allahü teâlânın sevdiklerine verdiği hak ve hürmet için, Allahü teâlâya düâ etmek câizdir dediler. Kulların, Allahü teâlâ üzerinde hakları vardır sanıp, bu hakları için istemek şirk olur diyen hiçbir âlim yokdur. Bunu yalnız, vehhâbîler söylemekdedir.

(Feth-ul-mecîd) kitâbında Bezzâziyye fetvâsını övdükleri, bunun fetvâlarını vesîka olarak ileri sürdükleri hâlde, burada, ona da karşı gelmekdedirler.(Berîka)da, yine dil âfetlerini açıklarken diyor ki, (Peygamberin, Velînin hakkı için demek, Onun nübüvveti hakdır, vilâyeti hakdır demek olur. Peygamberimiz de, bu niyyet ile (Peygamberin Muhammed hakkı için) demiş ve harblerde Allahü teâlâdan, Muhâcirlerin fukarâsı hakkı için yardım dilemişdir. İslâm âlimlerinden (Senden istedikleri zemân verdiğin kimseler hakkı için) ve (Muhammed Gazâlînin hakkı için) gibi düâlar yapanlar ve kitâblarına yazanlar çok olmuşdur.) (Hısn-ül-hasîn) kitâbı böyle düâlarla doludur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.