401

Dinde kendi görüşü ile birşey söylemezdi. Kendisine birşey sorulunca, talebesini toplar, onlarla münâzara [tartışma] yapar. Sözbirliği olunca, Ebû Yûsüfe veyâ başkasına kitâbın şurasına yaz, derdi. Abdüllah ibni Mubârek diyor ki, (Küfe şehrine gitdim.Âlimlerini bulup, hepsine en büyük âlim kim olduğunu sordum. Hepsi, en üstünümüz imâm-ı a’zam Ebû Hanîfedir, dediler. Vera’ı en çok olan kimdir, dedim. Ebû Hanîfedir, dediler. En zâhid kimdir, dedim. Ebû Hanîfedir, dediler. İlm ile en çok uğraşan kimdir, dedim. Ebû Hanîfedir, dediler). (Mîzân-ül-kübrâ) kitâbından terceme temâm oldu.

En’âm sûresinin yüzellidokuzuncu (159) âyetinde meâlen, (Ey Peygamberim! Dinde fırka fırka ayrılanlarla senin hiçbir ilişiğin olamaz. Onların cezâlarını Allah verecekdir. Kıyâmet günü, Allahü teâlâ, dünyâda işlediklerini onlara hâtırlatacakdır) buyuruldu. Âyetde geçen parça parça fırkalar, mezhebsizlerin fırkalarıdır. Bunların dinden, îmândan ayrıldıkları, bu âyet-i kerîmede açıkça bildiriliyor. Ehl-i sünnetin dört imâmının “rahmetullahi teâlâ aleyhim” mezhebleri, îmânda ayrı olmadıkları için, bu âyetin sapık bid’at fırkalarını gösterdiği meydândadır.

12 — Bir mezhebsizin kitâbında, Kurban bayramı, ya’nî hazret-i İbrâhîmin oğlunu kurban etmek istediği gün belli değildir ve kurban edilecek olan, İsmâ’îl değildi. İshak idi, diyor.

Alî Zeynel’âbidîn ve Muhammed Bâkır ve Abdüllah ibni Abbâs ve Hasen-i Basrî, kurban edilecek olan, İsmâ’îl idi, dediler. Peygamberimiz, (Ben iki kurbanlığın oğluyum) buyurdu. Bu hadîs-i şerîf de, kurbanlığın, hazret-i İsmâ’îl olduğunu gösteriyor. Çünki, Peygamberimiz, hazret-i İsmâ’îlin soyundandır.

Buhârî ve diğer hadîs kitâblarında, Abdüllah ibni Abbâsın “radıyallahü anhümâ” haber verdiği hadîs-i şerîfde, (Hiçbir ibâdetin kıymeti, Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan ibâdetlerin kıymeti gibi olamaz) buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfde de, (Arefe günü tutulan oruc, bir geçmiş senenin ve bir gelecek senenin günâhlarına keffâret olur) buyuruldu. Ya’nî, Zilhiccenin dokuzuncu günü tutulan oruc, geçmiş ve gelecek birer senede yapılan tevbelerin kabûl olmasına yarar.

Kurban edilenin hazret-i İshak olduğunu, yehûdîlerin ellerinde bulunan uydurma Tevrât ile isbât etmeğe kalkışıyorlar. Hâlbuki, eldeki Tevrâtların bozuk, uydurma olduğunu Kur’ân-ı kerîm haber vermekdedir. Kur’ân-ı kerîm, kurbanlığın İsmâ’îl “aleyhisselâm” olduğunu gösteriyor. Sâffât sûresinin yüzüncü ve sonraki âyetlerinde meâlen, (Yâ Rabbî! Bana iyilerden bir oğul ver. Biz de, Ona halîm[çok uysal] bir oğlan müjdeledik.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.