401

37 — (Mu’âviyenin Mısr vâlisi Amr bin Âs, dört sene dört ay süren Mısr vâlîliğinde, üçyüzonbeşbin altın ve Reht erâzîsini eline geçirmişdir) diyor ve bu bilgiyi Mürevvicüzzeheb ve El-îcâz adındaki şî’î kitâblarından aldığını yazıyor.

Mezhebsizlerin, çocukları aldatır gibi, yalanları din bilgisi diyerek kitâblara sokduklarına, bu satırlar, açık bir misâl olmakdadır. Amr ibni Âs hazretlerini, hazret-i Mu’âviyenin vâlîsi diyerek lekelemek istiyor. Hâlbuki, hazret-i Ömer zemânında dört sene ve hazret-i Osmân zemânında dört sene Mısr vâlîsi idi. Hazret-i Mu’âviye, nasıl ki, hazret-i Alînin vâlîsi olan Ziyâdı, yine vâlî yapmışdı. Bu halîfelerin Mısr vâlîliğine seçmiş oldukları Amr hazretlerini de, yine vâlî yapmışdı. Zâten, Sûriyede yapdığı gazâlarda, Amr ibni Âs ile askerlik arkadaşı idi. Hazret-i Mu’âviye için, suç olarak gösterecek ve kötüliyecek başka bir şey bulamadıklarından, tam yerinde ve başarılı olan işlerini, evirip çevirip, kabâhat şekline sokmağa çalışıyorlar. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” halîfelerinin hazret-i Mu’âviyeyi ve hazret-i Amri, en seçme işlerde kullanmaları, Onların yüksekliğini göstermeğe yetişir. İmâm-ı Rabbânî “rahmetullahi aleyh”, (Mektûbât) kitâbının birinci cildi, yüzyirminci mektûbunda, (Hazret-i Mu’âviyenin yanılması, Resûlullahın sohbeti bereketi ile, Veysel Karânînin ve Ömer bin Abdül’azîzin doğru işlerinden dahâ hayrlı oldu. Bunun gibi, Amr ibni Âsın yanlış bir işi, o ikisinin şu’ûrlu işinden dahâ üstün oldu) buyurmakdadır. (Mektûbât Tercemesi) kitâbında, yüzyirminci mektûbu lûtfen okuyunuz! Bu iki Sahâbînin hazret-i Alînin karşısında bulunmaları, Onun ictihâdından ayrılmaları, kötülemelerinin biricik sebebidir. Bu sebebden dolayı Onların her işlerini, hattâ ibâdetlerini bile kötü göstermekdedirler.

Amr ibni Âs “radıyallahü anh” hazretleri, Mısrda milletin hakkını aslâ eline geçirmedi. Mısra ve islâm târîhine şâheserler bırakdı. Dostları ve iftirâcıları şaşırtacak olan bu hizmetlerden birisini bildirelim. Bu büyük hizmeti (Emîrülmü’minîn kanalı)nı açmasıdır. Bu kanal, Nil nehrini Kızıl Denizle birleşdirdi. Hicretin onsekizinci senesinde Arabistânda kıtlık oldu. Halîfe Ömer-ül-Fârûk “radıyallahü anh”, vilâyetlere emr gönderip erzak istedi. Mısr ve Şâm uzak olduğundan, yardım gecikdi. Halîfe, Mısr vâlîsi Amr ibni Âs hazretlerini, yardımcıları ile birlikde Medîneye çağırdı. (Nil nehri ile Kızıl Deniz arasına kanal açılırsa, Arabistânda kıtlık önlenir) buyurdu. Amr ibni Âs hazretleri Mısra döndü. Kâhireden yirmidört kilometre uzakda (Füstat) şehrinden, Kızıl Denize kanal açdırmağa başladı. Altı ayda yüzotuzsekiz kilometrelik kanal temâm oldu. Bu (Emîrülmü’minîn kanalı) içinden geçen gemiler, Nilden Kızıl Denize geldi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.