401

Lawrens câsûsu öldü. Cehenneme gitdi. Onun yerine şimdi yerli malı câsûslarını çalışdırıyorlar. Binlerle altın dağıtarak, her memleketde kendilerini öven mecmû’a ve kitâblar çıkartıyorlar. Bu kitâblarında Ehl-i sünnet âlimlerini “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” kötüliyorlar. Hâlbuki, o büyüklerin yükseklikleri, islâm âlimlerinin sözbirliği ile bildirilmiş, bu konu, karara bağlanmış, sonra gelenlere tartışılacak bir nokta bile bırakılmamışdır. Olmuş bitmiş, târîhî ve dînî hükmünü almış birşeyi kurcalamağa kalkışmak, yapıcılığı değil, yıkıcılığı gösterir. Kötü niyyetli olmak alâmetidir.

Emevî ve Abbâsî ve Osmânlı halîfelerinin hepsi, îmânlı, ahlâklı, âdil, mubârek insanlardı. Evet, içlerinde tektük nefslerine mağlûb olanlar, şeytâna aldananlar çıkdı. Fekat, bunların da, islâmiyyete aslâ zararları olmadı. Nefslerine zulm etdiler. En kötüsü, Ehl-i sünnetden ayrılmış, mu’tezilî olmuşdu. Buna da, sapık din adamları sebeb olmuşdu. Onları aldatan şeytân, iblîsin soyundan olanlardan ziyâde soysuzlaşmış insan şeytânları idi. İmâm-ı Rabbânî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Mektûbât) kitâbında buyuruyor ki, (Müslimânların ve devlet adamlarının doğru yoldan çıkmalarına, hep kötü din adamları, ya’nî zındıklar sebeb olmuşdur). İslâm halîfelerinin harem dâirelerindeki meşrû’ ve mahrem hayâtlarını kitâb ve gazete sütûnlarına dökerek, Onlara ahlâksız, dinsiz etiketi yapışdırmağa kalkışmak, ondan dahâ büyük ahlâksızlıkdır. Nâmûslu kimselerin vicdânlarını titretecek ve tüylerini ürpertecek bir işdir. Evet, bir kimse, Avrupa târîhlerindeki ve papasların, masonların kitâblarındaki yalanları, iftirâları okuyarak, bunlara aldanmış olabilir. Bunlara biraz da, islâm târîhlerini, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarını okumalarını tavsiye ederiz. Böylece, işin doğrusu öğrenilmiş olur. Zâten, bir yazının, hiçbir hâdise ve hiçbir vesîka göstermeden, mücerred hükmler hâlinde olması, din ve islâm ve îmân bilgilerinde salâhiyyetli olmıyan kalemden çıkdığını gösterir. Emevîler, Abbâsîler ve Osmânlılar zemânlarında milletde müslimânlık bulunduğunu yazıyorlar. Bu da, devlet adamlarının îmânlı ve âdil olduklarını bildirmekdedir. Çünki, Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (İnsanların dinleri, hükûmet başkanlarının dinleri gibidir) buyurdu. Biz müslimânlar, târîh boyunca, yalancı din adamlarından, iftirâcılardan, çok ibret dersi aldık. Bir zemânlar, ibni Teymiyye, orta şarkın îmânını yıkmağa kalkışmışdı. Ehl-i sünnet âlimleri, onun haddini bildirdi. Binlerce ilm kitâbı, onun çürük fikrlerini red ederek, rezîl eylediler. Sonra Mısrda Abduh isminde biri, masonlarla işbirliği yapdı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.